"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1783 E., 2023/1878 K.
DAVACI-DAVALI : Özge Alkan Erdoğan vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 23.01.2020-24.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/53 E., 2022/437 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, Mahkemenin 26.05.2022 tarihli celsesinde de ziynet eşyasını iadesini ilişkin davanın tefrikine karar verilmiştir.
Kararındavacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili asıl dava dilekçesinde; nişanlılık sürecinde taahhüt edilen bilezik, mobilya ve diğer ev eşyalarının istenilen şekilde yerine getirilmediğini, düğünde takılan tüm takıların erkeğin annesinin aldığını, daha sonra altınların bozdurup bedelinin erkeğin altın mevduat hesabına atıldığını, erkeğin fiziksel şiddet uygulayıp kadının kollarını sıkıp morarttığını, tişörtünü yırttığını, kadın ailesini aramak isteyince erkeğin telefonunu sakladığını, kadının bu durumu affetmediğini, evlilik kurtulur diye sabrettiğini, erkeğin hakaret edip kadını evden kovduğunu, duygusal, fiziksel ve sosyal şiddet uyguladığını, erkeğin annesinin kadının her şeyine müdahale ettiğini ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin duruma müdahale edip eşini korumadığını, erkeğin kadının ona attığı özel mesajları ve yatak odası ilgili hususları ailelerinin yanında ifşa edip kadını rencide ettiğini ve arkadaşlarına özel hayatlarını anlattığını söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 60.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminata, belirsiz alacak olarak 1.000,00 TL karşılığı 3.36 gram altının aynen yahut ödeme günündeki rayiç değeri ve yasal faizi ile tahsiline, altınların olduğu erkeğin hesabına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davacı-birleşen dosya davalısı kadın birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun somutlaştırılmadığını, genel geçen soyut ifadeler kullanıldığını, erkeğin kadının eline vurarak çay bardağını kırdığını, beddua ve hakaret ettiğini, fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, erkeğin davasının haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek erkeğin davasının reddine, kadın lehine aylık 1.700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 70.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar evlendikten kısa bir süre sonra kadının erkeğe kötü davranıp küçük düşürücü hakaretlerde bulunduğunu, aşağılayıcı mesajlar attığını, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları ve mutluluğu temin görevini yerine getirmediğini, aşırı sinirli ve ağzı bozuk olduğunu, tehdit ve hakaret ettiğini, kadının birlikteliğin ilk aylarında yatağını ve odasını ayırdığını, kadınlık görevini yerine getirmediğini, erkeğe erkekten tiksindiğini, istemediğini ve karılık yapmayacağını söylediğini, kadının erkeği ve ailesinin kabullenmediğini, erkeğin ailesini ziyarete gitmediğini, son olarak erkekten habersiz şekilde evden ayrılarak ailesinin yanına gittiğini, sürekli erkeği istemediğini ve nefret ettiğini söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boyanmalarına, erkek lehine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili asıl davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının kötü davranıp küçük düşürücü hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin ailesini küçük görerek takıntı haline getirdiğini, erkeğin annesine farklı şekillerde hitaplarda bulunduğunu, kadının erkeğe ve ailesine hakaret, beddua ve tehditlerde bulunduğunu, kadının evi terk ettiğini ve giderken eve ve eşyalara zarar verdiğini, birlikteliğin ilk aylarında yatağını ve odasını ayırdığını, ziynet eşyalarının kadının uhdesinde olduğunu, erkeğe yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığını beyan ederek kadının davasının reddini ve birleşen davalarının kabulünü talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının iddialarından hakaret ve özel hayata ilişkin paylaşımların üçüncü kişilere anlatılması iddialarının tanık ... ve ...'nın beyanlarıyla sabit olduğu, diğer iddialarının ispat olunamadığı, davalı-birleşen dosya davacı erkeğin hakaret, abisine dövdürmekle tehdit ve aldığı maaşla dalga geçme suretiyle duygusal şiddet, yatağı ve odayı ayırma suretiyle cinsel şiddet ve terk iddialarının tanıkların beyanlarıyla sabit olduğu, her iki taraf için evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyecek düzeyde çekilmez hale geldiği ve davacı birleşen dosya davalısı kadının kusurunun davalı birleşen dosya davacısı erkeğin kusurundan daha ağır nitelikte olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-birleşen dosya davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı-birleşen dosya davacı erkek lehine 10.000,00 TL manevi tazminata, davalı-birleşen dosya davacı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı tarafın ağır kusurlu olduğunu, kadının ağır kusurlu belirlenip aleyhine yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin ve kadının maddi-manevi tazminat istemlerinin reddi ile nafakanın dava süresince ve karar kesinleşinceye karar devamına karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kadın aleyhine verilen hükümlerin kaldırılması ve adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2023 tarih ve 2023/1423 Esas ve 2022/1473 Karar sayılı kararı ile davacı-birleşen dosya davalısı kadın adli yardım talebinin reddi ile harç ve giderlerin yatırılması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş ve davacı-birleşen dosya davalısı kadın tarafından gerekli harç ve giderler yatırılmıştır.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, erkeğin kişilik haklarına yapılan saldırı kapsamında erkek lehine manevi tazminat takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı günün ekonomik koşullarına göre erkek lehine takdir edilen manevi tazminat miktarının miktarının makul olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu anlaşılan kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, gelir miktarları dikkate alındığında tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik kararda da bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı-birleşen dosya davalısı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı tarafın ağır kusurlu olduğunu ve boşanmaya konu teşkil eden olayların aynı zamanda kadının kişilik haklarının ağır derecede ihlali olup kadın lehine manevi tazminatın şartlarını oluştuğunu, aynı zamanda maddi tazminat istemlerinin reddi ile nafakanın dava sürecinde ve karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmemiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, karşı dava açısından iddia eden ispat yükümünü yerine getiremediğini, kadına kusur yüklenemeyeceğini, erkek lehine şartları oluşmadan manevi tazminata hükmolunmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kadın aleyhine verilen hükümlerin kaldırılması ve istinaf mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı-birleşen dosya davacısı erkeğin davasının kabulü ile lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesince davacı-birleşen dosya davalısı kadına terk kusuru yüklenmiş ise de; somut olayda davalı-birleşen dosya davacısı erkek tarafından terk hukuki nedenine dayalı olarak açılan bir dava bulunmayıp fiili ayrılığın da tek başına kusur sayılamasına imkan bulunmadığından bu davranışın kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurları uyarınca kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-birleşen dosya davalısı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.