Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1413 E. 2024/2640 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı evlatlığın davranışlarının evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek yasal şartları oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı evlatlığın kötü davranışlarının Türk Medeni Kanunu'nun 317. ve 318. maddelerinde belirtilen evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebepleri arasında sayılmaması ve davacılar tarafından bu maddelerde yer alan sebeplerin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/462 E., 2023/1395 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/566 E., 2022/461 K.

Taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının henüz 2,5 yaşında iken 22.12.2009 tarihinde Mahkeme kararı ile davacılar tarafından evlat edinildiğini, küçük Dilara'nın evlat edinildiğini 5 yaşında öğrendiğini, öğrendiği andan itibaren davranışlarının değiştiğini, davacılara kötü davranmaya başladığını, 9 yaşındayken davacıların kendisini dövdüğünü söyleyerek iftira attığını, bu sebeple yetiştirme yurduna gönderildiğini, böylece davalının yurtla ev arasında gidip gelme döneminin başladığını, bu şekilde bir çok kez yurda gidip geldiğini, lise çağına geldiğinde biyolojik annesini öğrendiğini, onunla iletişime geçtiğini, kötü alışkanlıklar edindiğini, sigara içmeye başladığını, saygısız ve asi davranışlar sergilediğini, davacıların üzerine bıçakla yürüdüğünü, kendinden yaşça büyük erkekle görüşmeye başladığını ve cinsel ilişkiye girdiğini, sosyal medyada çıplak fotoğraflarını paylaştığını, bazen bir paket sigara, bazen para için cinsel ilişkiye girdiğini, davalının tüm bu davranışlarının davacıları çok üzdüğünü, onurlarını zedelediğini, küçük düşürdüğünü, davalının bu saygısız davranışları nedeni ile davacıların pisikolojilerinin ve sağlıklarının bozulduğunu, tüm bu yaşanılanlar olaylar dikkate alındığında, evlatlık ilişkisinin devam etmesinin akla, ahlaka ve hukuka aykırı olduğunu belirterek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup duruşmada evlatlık ilişkisinin devam etmesini istemediğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkeme kararıyla kurulan evlatlık ilişkisinin 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 317 nci ve 318 inci maddelerinde düzenlenen sebeplerden birinin varlığı halinde belirli kişilerin açabileceği evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ile iptal edilebileceği, davacıların tanıklarının beyanlarında davalının davacıları çok üzdüğünü, fevri ve saygısızca davrandığını, davalının davacıya bıçak çektiğini, üzerine sürahi fırlattığını, müteveffa ...'ın ölümünün davalıya olan üzüntüsünden kaynaklanabileceğinin belirtildiği, ancak saygısızca davranma, hakaret etme, bıçak çekme, evden kaçma gibi vakıaların evlatlık ilişkisinin kaldırılması için kanunda öngörülen şartlardan olmadığı, tarafların iradelerinin bu konuda uyuşmuş olması da sonucu değiştirmeyeceği, evlat edinme işlemlerinde usule ve esasa dair bir noksanlık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında eşinin vefat etmesinin en önemli nedeninin bu evlatlık ilişkisi nedeniyle yaşadığı travmalar olduğunu, evlatlık ilişkisinin hukuken devamı yönünde karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu, tanık anlatımları ile davanın ispatlandığını, taraflar arasında anne-kız ilişkisinin kalmadığını, davalının da evlatlık ilişkisinin devamını istemediğini belirttiğini belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını sistematik olarak sıkı kurallara bağlayan ve evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapayan 4271 sayılı Kanun'undaki düzenlemeler de dikkate alındığında, davalının evlat olarak vazifelerini yerine getirmediği iddialarının evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi olarak düzenlenmediği, şartları varsa mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılmasının mümkün olabileceği, 4271 sayılı Kanun'un 317 inci ve 318 inci maddelerinde belirtilen kaldırma sebeplerinin de iddia ve ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazları tekrarlayarak davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlatlık ilişkisinin kaldırılması için yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 317 ve 318 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.