Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1427 E. 2024/8820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, erkeğin davasının kabulüne, yoksulluk nafakasına ve tazminat miktarına yönelik itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların kusur durumu, ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2302 E., 2023/3445 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2022/417 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/161 Esas 2016/173 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 08.03.2018 tarihinde kesinleştiği ve evlilik birliğinin tekrar kurulamadığını iddia ederek; tarafların ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle açılan boşanma davası kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, yıllarca ailesinden ayrı bir hayat sürdüğünü, kurduğu iş yerinde evli bir erkeğe uygun olmayan şekilde bir hayat yaşadığını, müvekkiline ve ortak çocuklara ayıracak vaktinin hiç bir zaman olmadığını, ne özel gün ne de bayramlarda ailesiyle birlikte geçirdiğini, arayıp sormadığını, tarafların ayrı olduğu dönemde sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini başka kadınlar ile birlikte olduğunu ve yanında yabancı uyruklu başka bayanlarla görüldüğünü iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/161 Esas 2016/173 Karar sayılı dosyası açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 08.03.2018 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonrada tarafların yeniden bir araya gelmedikleri ortak hayatın kurulamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda retle sonuçlanan boşanma davasınından sonra fiili ayrılık süresince taraflar arasında boşanma nedeni olabilecek yeni bir olayın meydana geldiğinin iddia ve ispat edilemediği, erkek eşin açtığı ve redle sonuçlanan davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, erkek eşin uzun yıllardan beri ailesini ihmal ettiği, eşi ve çocukları ile bir eş ve bir baba olarak aile birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, uzun yıllar Antalya ilinde yaşadığı ve yaşam biçimine göre güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası ve birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir,

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın tümü ile kabulü gerektiği yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, nafakalara ÜFE oranında artırım yapılmaması yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, nafakalara usule uygun yapılmış bir artış talebi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.