Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1430 E. 2024/8875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2333 E., 2023/2333 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/221 E., 2023/732 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin düzenli çalışmadığını, sürekli kredi çektiğini, kadının çalışmasına izin vermediğini, sadakatsiz olduğunu, aşağıladığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, çocuklara sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu, yatağını ayırdığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının, aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde nafakalara arttırım talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı kadının soğuk davrandığını, aşağıladığını, hakaret ve küfür ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadınlık yapmadığını, evden kovduğunu, lükse meraklı olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, faizi ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı erkeğin kendi iddiaları yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, dava dilekçesinde belirttiği geçimsizlik sebeplerini ve de davacı karşı davalısının kusurlu olduğunu ispatlayamadığı, davalı karşı davacı erkeğin, çalışmayarak, evinin giderlerini karşılamayarak, eşinin çalışmasını istemeyerek, eşine karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunarak, ortak çocuklara şiddet uygulayarak, eşine karşı "beğenmiyorsan, kapı orada, s....ktir ol git" şeklinde konuşarak, eşinden ve çocuklarından ayrı odada oturarak, yemeğini de ayrı odada yiyerek, eşi ve çocukları ile ilgilenmeyerek, eşinden ayrı odada yatarak, kredi çekip ödemeyerek, eşine karşı "şerefsiz" şeklinde konuşarak, eşine karşı küfürlü konuşarak, eşine karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak, eşine karşı "evi terk et" şeklinde konuşarak, eşine ve çocuklarına karşı " zıkkım yiyin, bir daha sizi görmeyeceğim, sizi sildim" şeklinde konuşarak, müşterek evi terk edip giderken de evin doğal gaz aboneliğini kapattırarak, eşine karşı " sen o kadar bilemezsin, sen bir sus" şeklinde konuşarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, belirtilen nedenlerle, davacı karşı davalı kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı erkeğin davasının reddine, davacı karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, Mahkemenin 16.05.2023 tarihli ara kararı ile, davacı karşı davalı kadın için aylık 650,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 600,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakalarının, bu gün itibari ile her biri için ayrı ayrı aylık 100,00'er TL arttırılmasına, toplamda davacı karşı davalı kadın için aylık 750,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı karşı davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kararın kesinleşmesinden itibaren davacı karşı davalı kadın için aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk ... için aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ortak çocuğun ergin olacağı tarih dikkate alınarak iştirak nafakasının her yıl arttırılmasına ilişkin talebinin reddine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve ferileri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı erkeğin tüm, davacı karşı davalı kadının lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların azlığına dair istinaf talepleri dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı karşı davalı kadının lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların azlığına dair istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının hüküm kısmında bulunan (5), (7) ve (8) nolu bentlerinin kaldırılmasına, davacı karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davacı karşı davalı kadının kendisi için yoksulluk nafakası taleplerinin kabulü ile kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, davacı karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 60.000,00 TL. maddî, 60.000,00 TL. manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve ferileri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesince yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücreti takdir edilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri .

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Gülü'ye yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ahmet'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.