Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1444 E. 2024/4143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, boşanmaya sebep olan olaylar ve fer'i taleplerin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, hakkaniyet kuralları ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi gözetildiğinde yüksek olduğu değerlendirilerek, tazminat miktarı yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/589 E., 2023/1633 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/825 E., 2023/31 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına psikolojik, sözlü, fiziksel şiddet uyguladığını, baskı altında tuttuğunu, hakaret ettiğini, aşağıladığını, kadının kardeşlerinin de müşterek evde bulunduğu bir zamanda kadına ağır hakaretler ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve kardeşlerini müşterek evden kovduğunu beyanla, tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, kadının kardeşleri evde huzursuzluk çıkarıp kadını Ankara'ya götürmek isteyince, daha fazla huzursuzluk çıkarmalarını önlemek amacıyla erkeğin onlardan evden gitmelerini rica ettiğini, kadının küçük kız kardeşinin erkeğe hakaret ettiğini, kadının kardeşleri ile birlikte evi terk ettiğini, evlilik birliği içinde kadının İstanbul'da yaşamak istemediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, evi terk etmekle tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının ailesinin ve kardeşlerinin evlilik birliğine müdahale ettiklerini, kadının sürekli Ankara'ya yerleşme konusunda baskı yaptığını, ailesinin de müdahil olarak bu konuda erkeğe baskı yaptıklarını, kadının uzun süre küs kaldığını, erkeğin çocuk isteğini kabul etmediğini, annesinin evlilik birliğine müdahale ederek kadını yönlendirdiğini, kadının kardeşleri ile birlikte müşterek evi terk ettiğini beyanla, asıl davanın ve kadının fer'î taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini ve eşinin kardeşlerini ortak haneden kovduğu, kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ve fer'î taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.300,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına ve kadın lehine 85.000,00 TL maddî 65.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, katılma yolu ile sunulan istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının nafaka yönünden kaldırılması, makul miktarda nafakaya hükmedilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili, istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadının kusurlu davranışlarının ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, delillerin tartışılmadığını, erkeğe yüklenen kusuru kabul etmediklerini, taraflı ve çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alındığını, kadın lehine yoksulluk nafakası ile tazminat koşullarının oluşmadığını, kadının davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini, erkek lehine manevî tazminat koşullarının oluştuğunu beyanla, Îlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın ve fer'ilerinin reddine, karşı dava ve fer'î taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, kadına yüklenmesi gerekir kusur bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, erkeğin karşı davasının reddine, kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kadın yararına kesinleşmeden itibaren hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olduğu anlaşılmakla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu, kadın yararına maddi ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek her iki dava ve fer'î yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacakları, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri;

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.