Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1526 E. 2024/7988 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı koca tarafından satılan taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve satış işleminde davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalı eş tarafından satıldığı tarihte aile konutu olarak kullanıldığı ve davacı eşin satışa rızasının olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/749 E., 2023/1499 K.

DAVA TARİHİ : 18.02.2019

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/165 E., 2023/190 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili ile aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüyle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... Mah., 113 Ada, 1 Parselde kayıtlı dubleks mesken niteliğinde ve aile konutu olan taşınmazda davalı eş ... ve ortak çocukları ile oturduğunu, taşınmazı davacının haberi ve rızası olmadan davalılardan ...'ın diğer davalı ...'a satıldığını, kadının satış işleminden ...'ın taşınmazın tahliyesi için Kaymakamlığa başvurması nedeniyle idare tarafından taşınmazda keşif kararı verilmesi üzerine 2019 yılı Şubat ayında haberdar olduğunu, taşınmazda aile konutu şerhinin bulunmadığını belirterek davalı ... adına kayıtlı tapunun iptali ile diğer davalı ... adına tesciline, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'ın dava konusu taşınmazı 05.10.2018 tarihinde malik ...'dan 900.000,00 TL bedel ile satın aldığını, tapu kayıtlarında şerh olmadığını, diğer davalı ile tanışıklığının olmadığını ...'ı ticari ilişki nedeni ile tanıdığını, davalı ...'ın Büyükçekmece/... mahallesinde üç ayrı villasının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde; diğer davalı ... ile aralarında davacının haberdar olmadığı ticari bir ilişkilerinin mevcut olduğunu, aile konutu niteliğindeki taşınmazı eşinin rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı ...'a satarak devrettiğini, davaya konu taşınmazın ailesiyle ikamet ettiği evi olduğunu satıştan önce söylediğini belirterek tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'a ait olan 3 adet Büyükçekmece'deki taşınmazların ikisinin 2017 yılında, birinin ise 2018 yılı Eylül ayında satıldığı, dava konusu taşınmazın ise 05.10.2018 tarihinde satıldığı, davalı ...'a ait diğer tüm taşınmazların satışlarının 2018'den önce olduğu, dava konusu taşınmazın satışı sırasında davalı ...'ın Edirne'deki mesken vasıflı taşınmazı dışında başka mesken vasıflı taşınmazının bulunmadığı, yapılan zabıta araştırmasında da tarafların 20.02.2017 tarihinden beri bu adreste ailecek bir arada yaşadıkları, tanıkların da birbirlerini doğrulayan beyanlarından da taşınmazın 2017 yılından beri tarafların aile konutu olarak kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumdan da taşınmazı satın alan davalı ...'ın haberinin olduğu, davalı ...'ın taşınmazı ipotek ederken ipotek belgesinde kendi ikametgah adresini dava konusu taşınmaz olarak bildirdiği, davalı ...'a ait diğer taşınmaz İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... Mahallesi. 105 Ada, 4 Parselde kaim, 68 nolu bağımsız bölümün satışında ve ipotek tesisinde davalı ...'ın ikametgah adresini 02.12.2017 tarihli ipotek belgesinde dava konusu taşınmazın adresi olarak bildirdiği, Tepekent Site Yönetimi'nin cevabi yazısında taşınmazın alındığından beri davalı ve ailesince kullanıldığının belirtildiği, dava konusu gayrimenkulun elektrik aboneliğinin 09.02.2017 tarihinde davalı ... adına oluşturulduğu ve halen aboneliğin devam ettiği, böylelikle dava konusu taşınmazın davalı ...'a satışının yapıldığı sırada aile konutu olarak kullanıldığı, davalı ...'ın diğer tüm resmi belgelerde 2017 yılından beri dava konusu taşınmazın adresini ikamet adresi olarak kullandığı, dava konusu taşınmazın satışının yapıldığı sırada davalı ... adına Edirne'deki meskeni haricinde İstanbul'da başka meskeninin bulunmadığı, tanık beyanlarından da davalı ...'ın söz konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği ve bundan haberdar olduğu, davacı kadının taşınmazın satışı sırasında rızasının alınmadığı ve haberinin olmadığı, bunun aksini ispatlar bir delilin de dosyada bulunmadığı gerekçesi ile sübut bulan davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik davalı ... adına kayıt ve tescili ile taşınmaz üzerine aile şerhi konulmasına, davalılar aleyhine nispi vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde; davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesiyle; davacı ve diğer davalı ...'ın ticari işlemlerini beraber yürüttüklerini, Yaşar'a ait şirketin ticari kredilerden dolayı Anadolubank lehine 1. dereceden tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip dosyasının derdest olduğunu, davacının adına kayıtlı diğer taşınmazları muvazaalı olarak elden çıkardığını, taşınmazın aile konutu olmadığını, üzerinde bu konuda şerh bulunmadığından tapu kayıtlarına güvendiğini belirterek davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın, davalı eş Yaşar adına kayıtlıyken 05.10.2018 tarihinde diğer davalı ...'a devredildiği, açık rızaya ilişkin ispat yükünün İlyas üzerinde bulunduğu, açık rızanın ispat edilemediği, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esasta reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; açılan davanın kötüniyetli olduğunu, haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma talepleri konusunda değerlendirme yapılmadan dosya üzerinden karar verildiğini, davacı ... ile davalı ...'ın ticari faaliyetlerini beraber yürüttüklerini, davacının dava konusu taşınmazın satışından haberdar olduğunu, davacının aile konutuna dair iddialarını bankaya karşı ileri sürmemişken bu davayı açmasının iyi niyetle bağdaşmadığını, kadının da alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla üzerine kayıtlı taşınmazları muvazaalı olarak devrettiğini, diğer davalının davaya konu taşınmaz haricindeki iki taşınmazını daha aynı gün başka kimseye devrettiğini, taşınmazın aile konutu vasfını haiz olmadığını, davacı ... ile davalı ... arasında boşanma davası olduğunu, tarafların beraber yaşamadığını, öyle olsa idi davacının dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurması gerektiğini, tarafların borca batık olmaları nedeniyle birçok taşınmazlarını devrettiklerini, davacının tacir gibi değerlendirilmesi gerektiğini, davalının davaya konutun taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, tarafların sahip olduğu şirketlerin iflasına karar verildiğini, diğer davalının başkaca dosyalarında sadece icra tehdidinden kurtulmak amacıyla konkordato talep ettiğinin değerlendirildiğini, davacı ile diğer davalıya ait şirketlerin faaliyetlerinin aynı olduğunu tespit edildiğini, halen ticari faaliyetlerine devam ettiklerini ve kanunu dolandıklarını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve davacının açık rızası olmadan devredildiğinin ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.