"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/207 E., 2023/2581 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/727 E., 2022/776 K.
Taraflar arasındaki değer artış payı alacağı ile faiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek ve davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından güncel değer, faiz, alacak miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinin 2016/806 Esas sayılı kesinleşen dava dosyasında hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin unutulduğunu, dava tarihi olan 06.10.2016 ila karar tarihi olan 17.12.2019 tarihleri arasındaki dönem için 71.938,36 TL faiz alacağı olduğunu belirterek, 71.938,36 TL faiz alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek birleşen dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinin 2016/806 Esas sayılı kesinleşen dava dosyasında taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiğini, tasfiye konusu taşınmazın değerinin arttığını, taşınmazın güncel değeri belirlenerek fazlaya ilişkin alacağın tahsiline karar verilemesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı kadın cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, zamanaşımının dolduğunu, davacının asıl davada faiz talebinde bulunmayarak faiz talebinden feragat etmiş sayılacağını, talep edilen faiz miktarı ve tarihlerinin de hatalı olduğunu, faize faiz yürütülemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı kadın birleşen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, zamanaşımının dolduğunu, kesin hüküm bulunduğunu, aşınmazın deprem riski olan bir bölgede olduğunu, taşınmazla ilgili yıkım kararı olduğunu, güçlendirme yapıldığını, taşınmazın 2021 yılında yıkıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinin 2016/806 Esas sayılı dava dosyasında taşınmazın değeri 345.000,00 TL kabul edilerek yarısı oranında olan 172.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, davacı erkeğin istinaf etmesi üzerine de Bölge Aliye Mahkemesince taşınmazın davacının kişisel malı olduğu, taşınmazın tespit edilen tüm değerinin davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek taleple bağlı kalınarak 200.000,00 TL değer artış payı alacağının 17.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, hükmün onanarak kesinleştiği; birleşen dava yönünden davacının kesinleşen kararda tespit edilen taşınmazın değerinden hükmedilen alacak miktarı çıkarıldığında bakiye 95.000,00 TL alacağı olduğu, kesinleşen mahkeme kararında davacının talebi ile bağlı kalınarak karar tarihindeki güncel değeri göre karar verildiğininden alacağın tamamına hükmedilmemesinin davacının kendi kusurundan kaynaklı olduğundan yeniden taşınmazın değeri belirlenerek alacağın hesaplanmasına yönelik talebinin reddi gerektiği, alacağın değer artış payı alacağı olduğundan karar tarihinden itibaren faiz hükmedilebileceğinden faizin talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüyle 95.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek ve davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde; kesinleşen mahkeme kararında alacağın değerinin güncellenmesi ilkesinin dikkate alınmadığını, davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu, kesinleşen mahkeme kararındaki alacağın işlemiş faiziyle birlikte 292.472,60 TL olarak tarafına ödendiğini, kesinleşen davanın açılış tarihi ile İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan arası için unutulan faiz talebi ve fazlaya ilişkin alacak için açılan ek davayı yasal süre içinde açtığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı kadın istinaf dilekçesinde; kesin hüküm, zamaanaşımı ve diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alacağın davacıya ödendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taraflar arasında öncesinde görülen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak alacak davası açtığı, Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/628 Esas, 2021/848 Karar sayılı ilamı ile davacının alacak miktarı belirlenip karar verildiğine, kararın kesinleştiğine ve davacı tarafça kesinleşen ilamla belirlenen eksik kalan alacak kalemlerinin kesinleşen mahkeme kararında belirlenen alacak miktarına göre hüküm oluşturulduğuna göre, yazılı gerekçelerle hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, başvuruları ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek temyiz dilekçesinde; kesinleşen mahkeme kararında alacağın değerinin güncellenmesi ilkesinin dikkate alınmadığını, davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu, kesinleşen mahkeme kararındaki alacağın işlemiş faiziyle birlikte 292.472,60 TL olarak tarafına ödendiğini, kesinleşen davanın açılış tarihi ile İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan arası için unutulan faiz talebi ve fazlaya ilişkin alacak için açılan ek davayı yasal süre içinde açtığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usuli kazanılmış hak, değer artış payı alacağında tasfiye tarihi ve faizin başlangıç tarihi, ek davanın şarları noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı alacağı ile faiz alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 227 nci maddesinin birinci fıkrası, 228 inci maddesinin birinci fıkrası, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle İstanbul 7. Aile Mahkemesinin 2016/806 Esas sayılı dava dosyasında davacı lehine hüküm altına alınan alacağın değer artış payı alacağı niteliğinde olduğunun ve değer artış payı alacağına tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren faiz hükmedildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.