Logo

2. Hukuk Dairesi2024/160 E. 2024/8384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının boşanma talebinin reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve usul kurallarına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2540 E., 2023/2876 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/188 E., 2022/410 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, birleştirilen davanın reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmiştir.

Gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen boşanma davaları ile ziynet alacağı davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2023 tarihli ek kararı ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-davalı kadın vekili tarafından asıl boşanma davası ve feri'leri yönünden temyizinin; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, müvekkilini hor gördüğünü, aşağıladığını, hakaret ettiğini, ortak çocuğu alacağını, boşayacağını söylerek tehdit ettiğini, baskı uyguladığını, psikolojik olarak yıprattığını, müvekkilini hastanede terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaz ise şimdilik 25.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın birleştirilen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarını kabul etmediğini, boşanma davası devam ederken kendi babasının ısrarı nedeniyle bir, bir buçuk ay kadar denemek amacı ile birlikte yaşadıklarını, ancak eşini affetmediğini, eşinin iki ay dolmadan kendisini tekrar baba evine bıraktığını, samimi olmadığını beyanla kendisininde boşanmak istediğini, eşinin diğer taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin kendisine bırakılmasına, çocuk lehine 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkeğe dava dilekçesi 20.04.2017 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava dilekçesinde; kadının, ortak çocuğun bakımını ihmal ettiğini, boşanma davası açtıktan sonra tarafların barıştığını ve üç ay birlikte yaşadıklarını, kadının ortak evi terk ederek baba evine gittiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 400,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2019 tarih ve 2017/106 Esas, 2019/228 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, eşini aşağıladığı, kadının zorla kürtaj ettirildiği, haklı bir sebep olmaksızın baba evine bırakıldığının anlaşıldığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin birleştirilen davasının ise ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının asıl boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleştirilen davasının reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 14 adet 15 gramdan 22 ayar bilezik, 70 gram bir adet büyük burma 22 ayar bilezik, 14 ayar ortalama düğün setinin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava dilekçesinde belirtilen 25.000,00 TL ziynet bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş, karara karşı, davacı- davalı kadın vekili erkeğin reddedilen birleştirilen davası yönünden lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden, davalı-davacı erkek vekili ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının psikolojik sorunları olduğu ve birden fazla kez intihara teşebbüs ettiği belirtildiğine göre kadının taraf ve dava ehliyeti olup olmadığı yönünden bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin, ayrıca kadının ziynet alacağı davası yönünden eksik nispi peşin harcın tamamlattırılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların, kadının boşanma davasından sonra bir araya geldiği, aynı çatı altında birkaç ay birlikte yaşadıkları, kadının erkeği affettiğinin anlaşıldığı, erkeğin davasının ise ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının asıl boşanma davasının reddine, ortak çocuğun karar kesinleşinceye kadar tedbiren geçici velâyetinin anneye verilmesine, ilk karar ile belirlenen şahsi ilişki tesisinin karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, çocuk lehine 250,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin birleştirilen boşanma davası ispatlanamadığından reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davası ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, af olgusunun gerçekleşmediğini beyanla; kadının asıl boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, boşanmanın fer'i talepleri, kadının ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, af olgusunun gerçekleşmediğini beyanla; kadının asıl boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, boşanmanın fer'i talepleri, kadının ziynet alacağı davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2023 tarih ve 2023/2540 Esas, 2023/2876 Karar sayılı ek kararı ile; kadının istinaf başvurusu üzerine ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verildiği, kesin kararlar temyiz edilemeyeceğinden kadının ziynet alacağı davası yönünden temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar temyiz edilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının asıl boşanma davasında af olgusunun gerçekleşip gerçeklemediği, kadının boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, boşanmanın fer'i talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.