Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1681 E. 2024/9079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, maddî ve manevî tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gereği daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1424 E., 2023/1557 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/243 E., 2022/384 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı kadın vekili tarafından nafaka ve tazminatların miktarları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet, manevî tazminat talebinin reddi, hukuka aykırı delillerin dikkate alınması yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı kadın tarafından, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında açılan boşanma davasında yapılan yargılamada, erkeğin özetle eşinin ailesinin özel günlerinde eşinin yanında bulunmadığı, kadını sürekli kök ailesi ile birlikte olmak zorunda bıraktığı, bağımsız bir aile düzeni kurmadığı, yaz tatillerini dahi kök aile ile geçirmeye zorladığı, eşinin sosyal hayatını ve kendi ailesiyle görüşmesini kısıtladığı, bu şekilde psikolojik baskı uyguladığı, küfürlü konuştuğu ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuklar lehine aylık 800,00 'er TL tedbir ve 1.000,00'er TL iştirak nafakası ile kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca istinaf edilmekle; Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda erkeğe yüklenen "kadına ekonomik şiddet uygulama" kusuru erkekten çıkartılmış, kadına ayrıca "eşine hakaret etme" ve "aşağılama" kusurları eklenmiş, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş, çocuklar için ayrı ayrı 2.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların diğer istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir. Karar, yukarıda gösterildiği şekilde taraflarca temyiz edilmiştir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen "küfürlü konuşmalar yaptığı" vakıasına yönelik hükme esas alına tanığın beyanının duyuma dayalı olduğu, bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun, yine Mahkemece gerekçeli kararda dosyaya sunulan USB bellekteki ses kayıtlarının çözümlendiği belirtilmesine rağmen, bunların hükme esas alındığına dair bir ifade kullanılmadığının, Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususta erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddedildiği belirtilmek suretiyle karşılandığının anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Sevilay'a iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Besim'e yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.