Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1752 E. 2024/8520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulü ve manevi tazminat talebinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı erkeğin kadına ve çocuğa fiziksel şiddet uyguladığına dair kesinleşen ceza davası dosyası ve tanık beyanları ışığında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve erkeğin tam kusurlu olduğuna karar vermesi, usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/285 E., 2023/1126 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mardin Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/396 E., 2022/798 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, ailesini ekonomik olarak mağdur ettiğini iddia ederek pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, aile sırlarını dışarı taşıdığını, müvekkiline ait paraları çalıp başkalarına gönderdiğini, davacı hakkında nitelikli dolandırıcılık, hırsızlık, şantaj, tehdit suçlaması ile Kızıltepe'de açılan ve halen derdest olan soruşturmalar bulunduğunu, tehdit ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin15.09.2021 tarih, 2018/618 Esas ve 2021/519 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesinde herhangi bir delile dayanılmadığından, toplanan delillerin hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili reddedilen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.05.2022 tarih ve 2022/26 E-2022/563 Karar sayılı kararı ile, davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde, kadının çocukları ile birlikte davalı erkeğin fiziksel şiddetine maruz kaldığını ileri sürdüğü, Cumhuriyet savcılığı dosyalarına delil olarak dayandığı, bilahare delil listesinde Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/9184 sayılı soruşturma dosyasını bildirdiği, ancak Mahkemece bu dosyanın değerlendirilmediği, bu suretle eksik incelemeyle karar verildiği gerekçesi ile; başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/9184 sayılı soruşturma dosyasında iddianame düzenlenerek Kızıltepe 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/556 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, açılan davanın beraat ile sonuçlandığı, beraat kararının istinaf incelemesi sonucunda 01.03.2022 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamında dinlenen tanık anlatımlarından davalı erkek eşin davacı kadına ve ortak çocuklara yönelik şiddet uyguladığının, hakaret ettiğinin, tehdit ettiğinin sübut bulmadığı, davacı kadının iddilarının ispatlanamadığı gerekçesi ile; davanın reddine, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ve ortak çocukların her biri yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;tarafların fiillerinin pek kötü ve onur kırıcı davranış kapsamında sayılamayacağı, İlk Derece Mahkemesi'nce davalı erkeğin, davacı kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının, kesinleşen ceza dosyası dikkate alınarak davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, diğer iddiaların da ispatlanamadığından beisle davanın reddine karar verildiği ve kararın davacı kadın tarafından davanın reddi yönünden istinaf edildiği, davacı kadın tarafından evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesini ispatlayacak ve delil olarak dayanılan ceza davası dosyası incelendiğinde; kadının ve ortak çocuğun olay tarihinden üç gün sonra adli rapor alması sebebiyle adli raporda belirlenen yaralanmanın erkek tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmadığından erkeğin beraatine karar verildiği, 6198 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74 üncü maddesi " ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz" gereğince, yapılan yargılama ve toplanan deliller ve ceza dava dosyasında dinlenen ortak çocuk müşteki ...'ın beyanları ile de desteklendiği üzere davalı erkek eşin davacı kadına ve ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. O halde; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, çalışan ve yeterli seviyede geliri bulunan kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; kadının kusur tespitine ve kendi boşanma davasının reddine, tazminat ve iştirak nafakası taleplerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davacı kadın ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulayan davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesi kapsamındaki boşanma taleplerinin reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocukların heri biri yararına aylık 350,00 TL tedbir aylık 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata , kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının ispat edemediğini, müvekkilinin ispat yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen hukuka aykırı şekilde göz ardı edildiğini ve müvekkilinin aleyhine talep aşılarak karar verildiğini belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, manevî tazminatın kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davanın kabulü, manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.