"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2448 E., 2023/2475 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/62 E., 2023/867 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere, kadının ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesi ile; kadınının Kayseri'deki düzenini bozarak erkeğin yaşadığı Marmaris'e geldiğini, erkek tarafından yalnız bırakıldığını, erkeğin kadına psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sağlıklı düşünemediğini, annesinin müdahalesi olduğunu, baskısı olduğunu, hakaretlerine maruz kaldığını, erkeğin ve ailesinin davranışları nedeniyle kadının saçında dökülme, gözünde tik oluştuğunu, en son da hamile olduğu halde kadına fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, 1.300,00 TL yoksulluk, müvekkilinin hamile olması sebebiyle çocuğun doğumundan itibaren 1.300,00 TL iştirak nafakasına, 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, dilekçede belirtilen ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin kusursuz davacının kusurlu olduğunu, kadının annesinin sözü ile hareket ettiğini, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaretler ettiğini, onları kabul edemediğini, görüşmesini istemediğini, feragat ettiği davasından sonra kadının tedaviye yanaşmadığını, eşyaları kırıp döktüğü, saldırgan davranışları olduğu, son olayda kendisine zarar verip erkeği şikayet ettiğini davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen boşanma dava dilekçe ile; cevap dilekçesini tekrarla kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki geçimsizlikler sebebiyle daha önce yukarıda belirtilen Marmaris Aile Mahkemesinin 2021/48-314 E-K sayılı dosyası ile boşanma davası görüldüğü, bu davada erkeğin davadan feragat etmesi sebebiyle davanın reddine karar verildiği, tarafların tekrar bir araya geldikleri anlaşılmakla feragat tarihinden önceki taraflara kusur olarak yüklenebilecek vakıalar taraflarca affedilmiş sayılması gerekeceği, dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının bir kısmı soyut, zaman bildirilmeyen beyanlar olması, bir kısmının ise feragat tarihinden önceye ait olduğunun anlaşılması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenmediği, her ne kadar dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının erkeğin annesinin kadının davranışları sebebiyle Marmaris'ten Fethiye'ye taşınmışlar ise de bu vakıanın da tarafların barışarak tekrar bir araya gelmelerinden önce yaşandığı anlaşılmakla kadına kusur olarak yüklenmediği, tarafların barışıp tekrar bir araya gelmelerinden sonra fiilen 4-5 ay kadar bir arada yaşadıkları, dinlenen kadın tanıklarının beyanlarından Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/56-303 E-K sayılı kararına konu olay dışında herhangi bir geçimsizlik bulunmadığı, erkek tanıklarının beyanlarının ise tarafların barışarak bir araya gelmelerinden sonrasına ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, ceza mahkemesine konu olayda erkeğin, hamile olan kadına fiziksel şiddet uyguladığı, yine dinlenen tanık ...'in beyanından kadın annesi ile telefonda ceza mahkemesine konu olayı konuşurken erkeğin de "kapat telefonu, gelirsem seni gebertirim, öldüreceğim" şeklinde söz söyleyerek psikolojik baskı uyguladığı, kadının babasının Kayseri'ye kendi yanına getirdiği, tanık ...'in beyanından erkeğin babasının da kadını, babasının Kayseri'ye götürmesini, kendisinin de oğlunu tedavi için doktora götüreceğini söylediği, sonrasında erkeğin babasının, oğlunun kadını istemediğini telefonda söylediği bu şekilde fiilen ayrıldıkları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların barışıp tekrar bir araya gelmelerinden sonrasında kadına yüklenebilecek bir kusur ispatlanamadığı için kusursuz, erkeğin ise, hamile olduğunu bildiği halde kadına şiddet uygulaması sebebiyle tam kusurlu olduğu, her ne kadar erkek, kadının kendi kendine zarar verdiğini iddia etmişse de Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı, ceza mahkemesince verilmiş olan kararın hukuka uygunluğunun Mahkemece değerlendirilemeyecek olması sebepleri ile erkeğin savunmasına itibar edilmediği, ortak çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç olması sebepleri ile çocuğun velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, ortak çocuğun yargılama aşamasında doğduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet eşyasının iadesi davasının husumetten reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; tedbir/iştirak/yoksulluk nafakası miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarları, reddedilen ziynet eşya iadesi davası, ziynet eşya iadesi yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen boşanma davası, manevî tazminat, aleyhine tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinde, kadın ve ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı ancak hükmedilen nafakaların miktarının az olduğu, kadın için maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ancak miktarların az olduğu; düğünde takılan ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından muhafazasında sıkıntı olacağı gerekçesiyle alındığı ve geri verilmediği, erkeğin ailesine teslim edilip kadına iade edilmeyen kadına ait ziynet eşyalarını ailesinden alıp kadına vermemesi sebebiyle erkeğin sorumlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun nafakaların ve tazminatların miktarları ile reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk için aylık 1.300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tarafların reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.