Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1889 E. 2024/2138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun hüküm kurulduğu ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/421 E., 2023/830 K.

DAVA TARİHİ : 12.11.2018

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 maddî ve 100.000,00 manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2018/878 Esas, 2020/303 Karar sayılı kararıyla; davacı- davalı erkeğin sadakatsiz olduğu, hergün eve geç saatlerde geldiği, evine bakmadığı, çocuklarına yeterli ilgiyi göstermediği, yatırılmayan elektrik faturaları nedeniyle evin elektriklerinin kesildiği, evine bakmaması nedeniyle yemeklerin davacı-davalı erkeğin ailesinin evinde yenildiği gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-davalı erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının çalıştığı, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, yararına tedbir nafakası koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2022 tarihli ve 2021/3 Esas, 2022/1900 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 09.02.2023 tarihli 2022/9843 Esas 2023/528 Karar sayılı kararı ile, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının maddî ve manevî tazminat yönünden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına, davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 30.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, davacı-davalı erkeğin kusurlu olduğunu, ülkedeki enflasyon nedeniyle hükmedilen tazminat miktarlarının tatmin duygusundan uzak olduğunu, davacı-davalı erkeğin emekli olduğunu, aynı zamanda sigortasız şekilde çalıştığını, Mersin 3. İş Mahkemesinin 2018/492 Esas sayılı dosyasında yapılan emsal ücret araştırmasında davacı-davalı erkeğin çok yüksek maaşla çalıştığının belirlendiğini, bilerek sigortasını yaptırmadığını belirterek kararın maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.