Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1912 E. 2024/9220 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davası ve ziynet alacağı talebiyle açılan davada, ziynet alacağı davasının reddine ilişkin istinaf incelemesinin kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Ziynet alacağı davasında, davacı kadının bildirdiği tanıkların ziynet eşyalarına ilişkin dinlenilmemesi ve yemin delilinin hatırlatılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2886 E., 2023/2056 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/388 E., 2021/813 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği içerisinde ... isimli kişi ile ilişki yaşadığını, ev işlerini yapmadığını, çok geç uyandığını, hakaret ve küfür ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin dayısı ve ailesinin evliliğe sürekli müdahil olduğunu, maaşını dahi biriktirme bahanesi ile dayısına verdiğini, borçlarını kapatmak için müvekkilinden ziynet eşyalarını aldığını, halen geri vermediğini, dayısının şiddetine ve hakaretine dahi ses çıkarmadığını, abisine iftira attığını, aile büyüklerini tehdit ettiğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî tazminata, 200.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanlarına göre kadının evlilik birliği içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, ev işlerini yapmadığı, eşine karşı küçük düşürücü sözler söylediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin kusurunun ispatlanmadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine, kadın lehine hükmedilen 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına ilişkin davanın ispatlanmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer'îleri ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, ev işlerini yapmadığı, erkeğe devamlı olarak 'şerefsiz' şeklinde hakaret ettiği şeklinde kusurlu davranışlarının yanında, erkeğin de evin ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, ailesinin tarafların evliliğine müdahalesine sessiz kaldığının anlaşıldığı, bu durumda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen kusur durumuna göre kadının davasının kabulü gerektiği belirtilerek davalı-davacı kadının "kusur belirlemesi ve birleşen davanın reddine" ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak bu konularda yeniden hüküm kurulmasına, kadının ağır kusurlu olduğunun tespiti ile davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının sair istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar ile kabul edilen ziynet alacağı davası ve bu davada reddedilen talebi aşar şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen ziynet alacağı davası ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı-davacı kadın, erkeğin borçlarını kapatmak için ziynetlerini elinden aldığını ve iade etmediğini iddia ederek ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemece kadının ziynet alacağı davasının ispat edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın usule uygun şekilde tanık ve yemin deliline dayanmıştır. 6100 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesine göre tanık dinlenmeden önce hakkında tanıklık yapacağı olayla ilgili olarak, hakim tarafından kendisine bilgi verilir ve tanıklık edeceği konulara ilişkin bildiklerini söylemesi istenir. Davalı-davacı kadının bildirdiği tanıklar talimat yoluyla dinlenmiş, tanıklar sadece boşanma davası hakkında beyanlarda bulunmuş, ziynet eşyasına ilişkin bilgileri tanıklara sorulmamıştır. Mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 240 ıncı ve devamı maddeleri gereğince, kadının bildirdiği tanıklar usulünce dinlenilerek dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilip gerekirse yemin delili de hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet alacağının esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

2.Davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.