"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/510 E., 2023/596 K.
DAVA TARİHİ : 24.10.2018
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, maddî ve manevî tazminat miktarları artırılarak, kesinleşen yönlenden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin babasından miras kalan daireye geçmek istemesi üzerine kadın ile aralarında tartışma çıktığını, kadının bu dairede davalının diğer kardeşlerinin de aynı apartmanda bulunması, aile arasında miras nedeni ile akraba kavgalarından sebep sürekli husumet yaşanması nedeni ile istemediğini, bunun üzerine erkeğin sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiğini, 22.04.2018 tarihinde kadının geçirmiş olduğu ameliyat sonrası üstüne yürüyerek darp etmeye çalıştığını, erkeğin ekonomik durumunun iyi olmasına rağmen evi terk ettiği Haziran 2018'den önceki 3 ay boyunca ev kiralarını ödemeyerek, ameliyat öncesi de 4.000,00 TL masrafı karşılamayarak eşine karşı ekonomik şiddet uyguladığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi gereğince pek kötü ve onur kırıcı davranış, mümkün olmadığı taktirde 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; babasından kalan miras arsanın müteahide kat karşılığı verilmesi nedeni ile binanın tamamlanmasına kadar geçici olarak Zeytinburnu'nda kiralık bir ev tuttuklarını, binanın tamamlanmasından sonra payına düşen dubleks daireye taşınmak istediğinde, kadının buraya taşınmak istemediğini, sebep olarak da akrabaları gösterdiğini, kadının taşınmak istemediğini ileri sürerek kendisine hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, birlikte olduğu dönemde de son zamanlarda yatak odasını ayırdığını, yemek yapmadığını, evde dışladığını, damadının yanında küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, tehdit ettiğini, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2019 tarih, 2018/798 Esas, 2019/777 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi kapsamında açılan boşanma davasında, davalıya kusur olarak yüklenen maddî vakıaların ağır derecede onur kırıcı davranış olarak nitelendirilemeyeceğinden davanın şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verildiğini, erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu birlik görevlerini yerine getirmediğini, maddî açıdan ailesinin sıkıntı yaşamasına sebebiyet verdiğini, düzenli bir işi ve geliri olmadığını, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığını, eşine hakaret ve küfür ettiğini, eşinin ameliyat olduğu dönemde eşi ile ilgilenmediğini, eşini aile apartmanında oturmaya zorladığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının 4721 sayılı Kanunun 162 nci maddesine dayalı davasının reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin tarihli kararına kararına karşı davacı kadın vekili maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.06.2022 tarih 2020/80 Esas, 2022/1106 Karar sayılı kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 06.06.2023 tarihli ilamı ile davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan hususlar yönünden ise erkeğin tüm ve kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 85.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata, kesinleşen hususlara ilişkin yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; açılan davanın 5 yıldan uzun sürdüğünü, erkeğin kötü niyetle davayı uzattığını, bu süreç içinde talep edilen tazminat miktarlarının enflasyon oranlarına yenik düştüğünü, erkeğin tam kusurlu olduğu, yargılama sırasında kadının maddî açıdan zorlandığını, erkeğin hükmedilen nafakaları da ödemediğini bu nedenle tazminat taleplerinin tümden kabulü gerektiğini belirterek hükmedilen meddi ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, tazminat miktarlarının haksız olarak artırıldığını ve kaldırılması gerektiğini belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının bozmanın amacına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.