Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2029 E. 2024/9250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davacı kadının da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurlu olduğu, erkeğe hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği ve ailesinin eşine müdahalesine sessiz kaldığı hususları gözetilerek tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve tazminata hükmetmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1453 E., 2023/2733 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Velâyetin Düzenlenmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1251 E., 2022/299 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kusura ilişkin gerekçenin erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının hafif kusurlu olduğu kabul edilmişse de; toplanan delillerden kadına yüklenen kusurlu davranışların yanında kadının birlik görevlerini yerine getirmediği ve babasının erkeği tehdit ettiği, kardeşinin de erkeğin burnunu kırdığı, bu şekilde kadının ailesinin müdahalesine izin verdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı-erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, evin elektrik ve internet aboneliğini kapattırdığı, davacı-karşı davalı kadının ise erkeğe hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği ve ailesinin eşine müdahalesine sessiz kaldığı sabittir. Buna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gözetilmeden, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına göre daha ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olup davacı karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı erkek yararına kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönlerinden BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.