Logo

2. Hukuk Dairesi2024/206 E. 2024/6902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve psikolojik baskı uyguladığına dair deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1643 E., 2023/1472 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/241 E., 2022/580 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... ile 1996 yılında evlenmiş olduğunu ve tarafların bu evlilikten reşit olan müşterek iki erkek çocuğu ve reşit olmayan ... isimli bir kız çocukları bulunduğunu, davalının, davacıya evlilik birliği süresince hakaret edip kötü muamelede bulunduğunu, davalının evlililiğin ilk yıllarından itibaren müvekkilini darp etmeye başladığını, çocukların büyüdükçe babalarının kendilerine ve annelerine karşı uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddetten rahatsızlıklarını dile getirerek tepki göstermeye başladıklarını, davalının ailesine karşı ekonomik gücünü de koz olarak kullandığını, evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsılmış olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilerek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk ... için dava tarihinden itibaren tedbir ve devamında iştirak nafakası olarak aylık 1.000,00 TL nafaka ödenmesini, davacı lehine dava tarihinden itibaren tedbir ve devamında yoksulluk nafakası olarak aylık 1.000,00 TL nafaka ödemesini, davacı lehine 150.000,00 TL manevî, 150.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmaktadır.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının somut herhangi bir delilinin mevcut olmadığından kendisini mağdur göstermek adına evlilik birliği içerisinde sürekli hakaret ve darp edildiği iddiasında bulunduğunu, davalının tır şoförü olduğunu ve uzun yola giderek ailesinin geçimini sağladığını,davalının hayatını küçük kızına adadığını ancak kızını çok zor şartlar altında gördüğünü, davacının erkeğin annesi tarafından fiziksel ve manevî şiddete maruz kaldığı iddiasının doğru olmadığını, erkeğin annesinin evliliklerine ve aile içerisindeki düzene karışmadığını, eşinin tüm kusurlarına rağmen çocuklarına duyduğu sevgi ve evliliğe olan saygısı nedeniyle evliliğini devam ettirmek istediğini ancak Mahkemenin boşanmaya karar vermesi halinde ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesini, davacının talep ettiği nafaka ve tazminatların reddini, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini, mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı, kadına yönelik ''orospu çocuğu'' gibi hakaret kelimeleri kullandığı, genel olarak davacı ve ortak çocuklarla her konuşmasında küfür ettiği, ortak çocuklara ve davacı kadına psikolojik baskı uyguladığı bu nedenlerle davalı erkeğin gerçekleşen olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, 30.06.2022 tarihinden itibaren 250,00 TL arttırılarak aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, davacı kadın için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, davalı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, istinaf dilekçesinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte davalının emekli maaşı aldığını, davacı lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kusur tespitinin doğru yapılmadığını, bu sebeplerle boşanma ve davacı lehine hükmedilen nafaka ve tazminaların reddine karar verilmesini, ortak çocuk ...'nın velâyetinin davalıya verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesince verilen kararların usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte davalının emekli maaşı aldığını, davacı lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kusur tespitinin doğru yapılmadığını, bu sebeplerle boşanma ve davacı lehine hükmedilen nafaka ve tazminaların reddine karar verilmesini, ortak çocuk ...'nın velayetinin davalıya verilmesi istemi ile tamamına yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın koşulları varsa miktarının ve kadın ile ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların kabulü şartları ile miktarının yerinde olup olmadığı ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 327 nci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.