Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2108 E. 2024/1835 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında verilen kararın temyizi üzerine, davacı kadının anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçmesi üzerine davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşüp dönüşmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki irade beyanlarından dönebilecekleri ve davacı kadının da bu hakkını kullanarak temyiz aşamasında anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçebileceği gözetilerek Daire kararının bozulmasına ve davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesine karar verilmiş, davalı erkeğin karar düzeltme talebi ise Yargıtay kararında hukuka aykırılık bulunmadığından reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/1203 E., 2013/806 K.

DAVA TARİHİ : 08.11.2013

KARAR : Davanın kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı erkek vekili

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Davalı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; uzun yıllardır süre gelen anlaşmazlıkları olduğunu, birbirlerini daha fazla yıpratmamak için ekte sunulan protokol hükümlerine göre boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, protokol kapsamında fer'îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada ki beyanı ile davayı kabul ettiğini, protokol kapsamında boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak hayatı birlikte sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede sarsıldığı, taraflar arasında düzenlenen 08.11.2013 tarihli protokolün 1.2 maddesinin çıkarılarak diğer hükümlerinin mahkememizce onaylanması, çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisi, taraflarca talep edilmediği belirtilmekle tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat hususlarında karar verilmesine yer olmadığı doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her ayın 15 inde davacı tarafından gösterilecek bir banka hesabına davalı tarafından yatırılmasına, nafakanın TÜİK'in öngördüğü enflasyon oranında arttırılmasına, halen Özel İTÜ Beylerbeyi İlkokulu 1. Sınıfa giden çocuk Mehmet Kayra'nın okula devam ettiği sürece eğitim,servis,yemek giderlerinin davalı baba tarafından karşılanmasına, kadının eşinin soyadı olan ÇELİK soyadını kullanmasına izin verilmesine, tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri malları iş bu protokolde paylaşmaları nedeniyle mallara katılma rejimi kapsamında yukarıda belirtilen şekilde anlaşmaları ve birbirlerinden talepleri olmadığından ve birbirlerini karşılıklı olarak gayri kabili rücu olmak üzere ibra ettiklerini beyan, kabul ve taahhüt etmeleri nedeniyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,taraflarca talep edilmediği belirtilmekle tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımına dair protokol hükümlerine göre karar verilmiştir.

2.Davacı kadın vekilince tavzih talep edilmesi üzerine Mahkemece 08.11.2023 tarihli tavzih kararı ile, Mahkeme kararının 2-c maddesinin "dava tarihinden geçerli olmak üzere, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra bu nafakanın iştirak nafakası olarak ödenmeye devam edilmesine, bu nafakanın her ayın 15 inde davacı tarafından gösterilecek bir banka hesabına davalı tarafından yatırılmasına, nafakanın her yıl TÜİK'in ön gördüğü enflasyon oranında arttırılmasına" şeklinde değiştirilerek tavzihine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşanmadıklarını, protokol maddeleri konusunda kendisini kandırdıklarını, çekişmeli olarak devam etmek istediklerini ileri sürerek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının temyiz itirazlarının hakkın kötüye kullanımı olduğunu bu nedenle temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği ile İlk Derece Mahkemesi kararında ve protokolde olmayan bir hükmün tavzih yoluyla eklenemeyeceğini ileri sürerek 08.11.2023 tarihli ek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 22.11.2023 tarih, 2023/8476 Esas, 2023/5776 Karar sayılı kararıyla, anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki irade beyanlarından dönmelerini engelleyici yasal bir hükmün bulunmadığını, bu nedenle anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre de tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; boşanma kararının üzerinden 10 yıl geçtiğini, bu kadar zaman sonra karar tebliğe çıkarıldığında kandırılmak ve hataya düşmekten bahsederek kararın temyiz edildiğini, temyiz dilekçesinde iddiasını ispata elverişli herhangi bir delil de bildirmediğini, bozma ilamında irade bozukluğu şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında bir inceleme yapılmadığını, hata, hile, ikrah gibi sakatlık hallerinin bulunması iddiasının bir yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmesi gerektiğini, kadının erkekten boşanma kararının kesinleştirilmesi ve temyiz edilmemesi karşılığından 7.000,00 TL fazladan para talep edildiğini, erkeğin buna itirazı üzerine kadının boşanma kararını temyiz ettiğini, bu durumun dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini ve Mahkeme karınını onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, anlaşmalı olarak açılan boşanma davasında verilen kararın temyizi üzerine davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşüp dönüşmeyeceği, tavzih kararı ile hükme yeni madde eklenip eklenmediği, anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçilip vazgeçilmediği ve karar düzeltme şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320.00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.