Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2136 E. 2024/2135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi üzerine, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, davanın reddinin doğru olup olmadığı ve hükmedilen tedbir nafakasının miktarının uygunluğunun denetimi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararı bozmaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1490 E., 2022/1843 K.

DAVA TARİHİ : 20.05.2019

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/366 E., 2020/125 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin kendisine sürekli hakaret ve küfür ettiğini, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, maddî ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaat olursa kendisi için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesine, çocuklar için de ayrı ayrı 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının başka bir kadın ile ilişkisi olduğu, davalıya atfedilebilir bir kusur olmadığı ancak davalının da boşanmak istediği, davacının tam kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın için 350,00 TL yoksulluk nafakası ile 6.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın; davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminatların arttırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince boşanma davasında kabul beyanının anlaşmalı boşanma dışında bağlayıcı olmadığı, 4721 sayılı Kanun`un 184 üncü maddesinin dikkate alınmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının az da olsa kusurunun ispatlanamadığı ve 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davalı kadının boşanma davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddine, 350,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek ve katılma yoluyla davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek temyiz dilekçesinde; davada yeterli delilin bulunduğunu, davanın ispatlanmadığı iddiasının doğru olmadığını, 2006 yılından beri karı koca hayatlarının olmadığını, ayrı evlerde yaşadıklarını, tüm kusurun kendisine atfedilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı kadın katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; aynı evde yaşadıklarını, davacının iddialarının doğru olmadığını, hükmedilen tedbir nafakasının az olduğunu belirterek kararın tedbir nafakasının miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı erkeğin davasının reddedilmesinin doğru olup olmadığı ve davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.