Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2155 E. 2024/1969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölüm nedeniyle boşanma davasının konusuz kalması üzerine, sağ kalan eşin kusur tespiti talebinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve yargılama sürecindeki beyanlar ışığında davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğuna dair tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/223 E., 2021/219 K.

DAVA TARİHİ : 14.08.2014

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığı

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eşine sert tutum ve davranışlar sergilediğini, hakaretler ettiğini, sinkaflı küfürler ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, sevgi ve saygı göstermediğini, davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, davacının kafasını kanepeye bastırdığını, bu durumu duyan gelininin davacıyı alıp kendi evine götürdüğünü, bu tarihten sonra tarafların ayrı yaşadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının oğlu Seyfi'nin davalıya senden babamı boşatacağız dediğini ve mahkemede dava açıldığını öğrendiğini, davanın reddini, aksi halde 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, 30.000,00 TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini, masrafların davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.07.2015 tarihli, 2014/136 Esas, 2015/161Karar sayılı kararı ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

Boşanmalarına, davalı lehine verilen 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.10.2016 tarihli kararı ile; aile nüfus kaydına göre davacı ...'ın 16.12.2015 tarihinde öldüğü bu halde evlilik ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen davacı ...'ın 16.12.2015 tarihinde ölmüş olduğu anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik 27.10.2016 tarihli karara karşı, süresi içinde davacı erkeğin mirasçısı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 16.10.2019 tarihli kararı ile; Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sırasında davacı mirasçılarına tebligat çıkartılarak duruşma açılması gerekirken, tensiple davacı erkeğin hüküm kesinleşmeden 16.12.2015 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve kadın kusurlu olduğundan aleyhine vekâlet ücretine karar verilmiş ise de; davacı mirasçılarının davaya devam etme hakları olduğu, davacının mirasçılarının durumdan haberdar edilerek davaya devam etmek isteyen mirasçıların davaya dahil edilip, duruşma açılmak suretiyle davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı belirlenmek üzere yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma sonrası bozmaya uyularak yapılan incelemede davacı tanığı ...'ın ramazan ayı içerisinde tarafların evine gittiği davalının kapıyı açtığı ve yemek getirdim demesi üzerine davalının davacıyı kastederek "bok yesin" dediğini duyduğu, davacının yaşlı olduğu için altına kaçırdığı, ağladığı , beni kurtar dediği bunun üzerine davacının gelini ...'a haber verdiğine ilişkin beyanı ve tarafların ayrıldıkları güne ilişkin davalının 26.03.2015 tarihli celsede oruçlu olduğum için sinirli stresli olabilirim şeklinde beyanda bulunduğu ,yine davacının dava dilekçesinde davalının kafasını kanepeye bastırıp üzerine çıktığı iddiasında bulunduğu davalı bu durumu kabul etmemiş ise de tanık olarak dinlenen davacının gelini ...'ın bu durumu davacının kendisine anlattığına ilişkin beyanı ve davalının 25.06.2015 tarihli celsede beyanında davacının tanık ... ve davacının gelini tanık ...'ın davacıyı kendi evine götürdüğünü, bu tanıkların evine geldiği gün de davacının ağlıyor olduğunu kabul ettiği, ancak neden ağladığını bilmediğini beyan ettiği davacının bu olaydan sonra gelinin evine gittiği davalı tarafından aranıp sorulmadığı ve huzur evine yerleştirildiği böylece davalının davacıya karşı hasta olduğu dönemlerde bakım yükümlülüğünü ihlal ederek ilgisiz bırakıp hakaret ettiği, böylelikle ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliği davacı ...'ın 16.12.2015 tarihinde ölümü ile sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; hatalı ve eksik hüküm kurulduğu, tanıkların çelişkili ve yanlı anlatımları olduğu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece yapılan kusur değerlendirmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası, geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci, 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi gereğince sağ kalan eşin kusur tespiti davasına dönüşen talep yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı sağ kalan eşin ''kusurlu olduğunun tespitine'' karar verildiğinin anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.