"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2601 E., 2024/50 K.
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/33 E., 2023/118 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarı ile manevî tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine hükmedilmiş, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda ayrı eve çıkmayarak kadını kök ailesi ile yaşamak zorunda bırakan ve karşı karşıya getiren, ayrı eve çıkmayarak erkek kardeşlerinin tacizine maruz bırakan, kazancını annesi ve kardeşine de vererek kadın ile paylaşmayan erkeğin ağır kusurlu, erkeğe ve onun ailesine küçük düşürücü sözler söyleyen, kalabalık ortamlarda erkeği rencide eden ve erkeğe ve annesine küfür eden kadının hafif kusurlu olduğu" belirtilerek kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiş, bu karara karşı davalı-davacı erkek tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe; kadını "erkek kardeşinin tacizine maruz bıraktığı" kusuru yüklenmişse de; kadının, erkeğin kardeşi ile yaşadığı iddia edilen olaylara yönelik görgüye dayalı tanık beyanının olmadığı, kaldı ki bu vakıanın erkek tarafından bilindiğinin de ispatlanamadığından erkeğe üçüncü kişilerin davranışı nedeniyle kusur yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu hale göre Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları değerlendirildiğinde tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda (2) nci paragrafta anlatıldığı üzere taraflar eşit kusurlu olup eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Davacı-davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları gerçekleşmemiştir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak davacı-davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.