"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1578 E., 2023/1503 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/435 E., 2022/428 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, evlilikte sadakat yükümlülüklerine uymadığını ileri sürerek öncelikle zina nedeni ile boşanmalarına kabul edilmediği taktirde pek kötü muamele onur kırıcı davranış nedeni ile boşanmalarına, kabul edilmediği taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 1500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için 2000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline haksız ithamlarda bulunduğunu, kadının hakaret ettiğini, sürekli başkalarıyla birlikte olduğu yönünde iftira attığını, evin dağınık olduğunu, çocukla ilgilenmediğini, sürekli telefonla oynadığını, arkadaşının kızı olan çalışanı Tuğba'ya işyerinde darp ettiğini, herkesle kavga ettiğini, 2018 yılında aldığı darp raporundan sonra evliliğin devam ettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına velâyetin müvekkiline verilmesine, 75.000,00 maddî 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadının da erkeğe hakaret ettiği, erkeğin daha ziyade kusurlu olduğu gerekçesiyle şartları oluşmayan zina ve hayata kast ve pek kötü onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma taleplerinin reddine, her iki davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca kabulüne ve tarafların boşanmalarına, bilirkişi raporu, ortak çocuğun talebi nazara alınarak velâyetin anneye verilmesine, çocuk için takdir edilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 500,00 TL'ye yükseltilmesine, 500,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına daha önce takdir edilen 600,00 TL tedbir nafakasının artırılarak, karar tarihinden itibaren 800,00 TL 'ye yükseltilmesine, 800,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyalarına ilişkin talebinin dosyadan tefrikine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle ; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı/karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının müvekkilinin çalışanı olan kadına şiddet uyguladığı için ceza aldığını belirterek ve istinaf sebeplerini tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminatlar ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle erkeğin şiddet eyleminin affedildiği ve hükme esas alınamayacağı ne var ki güven sarsıcı davranan erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.