Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2319 E. 2024/8817 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin yapılan istinaf başvurusunun süresi, esası ve hükmedilen tazminat miktarının yerindeliği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçeler gözetilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen bozma nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/70 E., 2024/125 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/123 E., 2023/107 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekil cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; erkek eşin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, sadakat yükümlülüğüne ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği bir takım yükümlülüklere aykırı olacak şekilde gece geç saatlere kadar telefon görüşmeleri yaptığı, en son olarak evi terk ederek kadını yalnız bıraktığı, Whatsapp yazışmaları dikkate alındığında kadın eşin ise ortak evi terk edip aile evine gittiğini yazışmalarda kabul ettiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu olan tarafların birbirlerinden maddî ve manevî tazminat alamayacağı, sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun beyanı, ayrılık sürecinde babası ile birlikte kaldığı dikkate alındığında, velâyetin babaya verilmesi çocuğun üstün yararına olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Berat'ın velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın karar tarihi itibariyle 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuğun velâyeti, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın tümü ile kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların belirlenen kusurlu davranışları yerinde ise de ağırlık derecelerinin saptanmasında hata edildiğini, tarafların evliliğinin sonlanmasına neden olan olaylarda kadın eşin, ev işlerini yeterince yapmadığı, evini terk ettiği, erkeğin ise; sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak ve evlilik birliğinin tarafına yüklediği yükümlülüklere aykırı olarak geç saatlerde başka kadınlarla mesajlaştığı, görüştüğü, müşterek konutu terk ettiği, eşini yalnız bıraktığı, eşini istemediği, eşini anlaşmalı boşanmaya ikna etmek için psikolojik baskı uyguladığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı -davalı erkek ağır, davalı- davacı kadının ise hafif kusurlu olduğu, ortak çocuğun yargılama aşamasında ergin olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadın eşin, kusur belirlemesine, reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesine dair gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk Berat'ın velâyeti ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının istinaf kanun yolu başvurusunun süresinde olmadığını istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, erkeğin davasının kabulü, ortak çocuğun velâyeti, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın eşin istinaf başvurusunu süresinde yapmadığını, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, erkeğin boşanma davasının kabulü, ortak çocuğun velâyeti, nafaka ve tazminatların miktarı noktasında toplanmışlardır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.