"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1812 E., 2022/2007 K.
KARAR : Feragat nedeniyle ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davacının boşanmanın fer'îlerine ilişkin feragat beyanı hakkında bir ek karar verilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.11.2023 tarihli ek kararıyla boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden karar istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının tedbir nafakasına yönelik feragat beyanı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın (asıl) dava dilekçesinde özetle; davalının şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, evlilik birliğinden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının başka kadınlarla ev tutarak ilişki yaşadığını, bu durumu söylemekten de çekinmediğini, davalının kazandığı paranın çoğunu kumarhanelerde harcadığını belirterek tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, Emek Mahallesi Alçiçek Sok. No.9 Eskişehir adresindeki taşınmazın kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2020/366 Esas, 2021/1303 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının boşanmaya dair kusurlu bir eyleminin olmadığı, evlilikte süregelen olumsuz davranışları sebebiyle davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı lehine takdir edilen tedbir nafakasının devamı ile karar tarihi itibariyle tedbir nafakasının aylık 750,00 TL'ye arttırılmasına, boşanma kararı kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına, 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, taşınmazlara yönelik usule uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları, davalı erkek vekili kusur, tazminat ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2022 tarihli ve 2021/1812 Esas, 2022/2007 Karar sayılı kararıyla; kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Dairemizin Gönderme Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları, davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davacı kadın vekili 07.09.2023 tarihli dilekçe ile hem davadan hem temyizden feragat ettiğini bildirmiştir.
3.Dairenin 03.10.2023 tarihli, 2023/2389 E., 2023/4387 K. sayılı kararı ile davacı kadın davadan feragat ettiğini dilekçe ile bildirmiş ise de, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden davacı kadının feragat beyanının boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmayacağı, ancak davadan feragatin, davanın ferilerini de kapsadığı, bu konuda bir ek karar verilmesi gerekiği belirtilerek dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Gönderme kararı Sonrası Verilen Ek Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararıyla; boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden karar istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının tedbir nafakasına yönelik feragat beyanı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili özetle; istinaf ve temyiz aşamasında boşanma kısmının hariç tutulmadığını, kararı tüm yönleriyle istinaf ve temyiz ettiklerini, davadan feragat edildiğini, feragat beyanının davanın tüm yönlerini kapsadığını belirterek; ek kararın "boşanma hükmü, harç yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden karar istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" kısmının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşip kesinleşmediği, davacı kadın vekilinin temyiz aşamasında davadan feragate ilişkin beyanının boşanma kararını kapsayıp kapsamadığının sonuca etkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 309 uncu, 310 uncu, 311 inci ve 320 inci maddeleri, 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 20.11.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.