Logo

2. Hukuk Dairesi2024/240 E. 2024/1966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1000 E., 2022/1630 K.

DAVA TARİHİ : 12.02.2020

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/90 E., 2021/191 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Davacı kadın vekilinin adli yardım tarafından görevlendirildiğine ilişkin sunmuş olduğu belgeler ve temyiz dilekçesinde yer alan talep hep birlikte nazara alındığında, kadın vekilinin temyiz başvurusu sırasında adli yardım talep ettiği bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu kapsamda kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalıyla dört yıldır evli olduklarını, davalının şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, çocuklarıyla kişisel ilişki kurmasını engellediğini, aşırı kıskanç olduğunu, en son olayda hakaret ederek, şiddet uygulayarak kovduğunu, sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 15.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iftira attığını, 14.01.2020 tarihinde ınstagramda davacıyı esma_akdg06 kullancı adıyla, sahin_karatas87 kullanıcı adını kullanan Şahin isimli kişi ile kendi evlerinde görüntülü olarak sohbet ettiği esnada yakaladığını, davacının taşkınlık çıkararak uzaklaştırma kararı aldırdığını, sonradan instegram hesabını kapattığını, evinde kalamadığını, mağdur olduğunu, davacının kendisini aldattığını iddia ederek, boşanma kararı verilmesini, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına evliliklerinden bu yana fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bıçakla tehdit ettiği, davacının önceki evliliğinden olan çocuklarıyla davacıyı görüştürmek istemediği tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımlarıyla sabit olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durum gözönüne alınarak boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı eşin tam kusurlu olduğu, davacı eşe yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların kusurunun ağırlığı, tarafların evlilik süreleri, paranın alım gücü, davacı kadının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlal edilmiş olması, eşinin sosyal güvencesi dışında kalması, yeniden evlenme şansı, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği nazara alınarak, kadın yararına maddîve manevîtazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 8.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, davacı kadına evliliklerinden bu yana fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bıçakla tehdit ettiği, davacının önceki evliliğinden olan çocuklarıyla davacıyı görüştürmek istemediği, davacı kadının da dosya arasında mevcut telefon kayıtlarının incelenmesinde, birçok erkek adına kayıtlı telefon numaralarıyla, günün değişik saatlerinde, gece yarısından sonra ve dava tarihinden de önce başlayan birçok görüşmelerinin olduğu, bu görüşmelere kadın tarafından getirilen açıklamanın ise yeterli olmadığı, dolayısıyla kadının güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu mahkeme tarafından davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından, davalının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verildiği, hükmün sair yönlerinin ise usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin kusur tespitine yönelen istinaf talebinin kabulü ile kararın, kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkek yararına tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı kadına yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı erkeğe yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.