Logo

2. Hukuk Dairesi2024/242 E. 2024/8100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1286 E., 2023/2251 K.

KARAR : Başvunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaburun Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/53 E., 2020/10 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili 09.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının gereksiz kıskançlıkları davacıya karşı şiddet, tehdit, aşağılama ve hakaret içeren davranışlar sergilediğini,sürekli hesap vermeye zorlandığını davalının kıskanç tavırlarının psikolojik şiddete dönüştüğünü, geçen 23 Nisan’da , davacının ortak çocuğun gösterisi için kot pantolon ve ceket giymesi nedeniyle surat asarak çeşitli hakaretlerde bulunduğunu, çay içmek için oturdukları bir mekanda, davacının başka bir masayı kestiğini söyleyip haksız yere suçladığını ancak davalının davacının yanında başka kadınlardan bahsetmekten çekinmediğini, başka kadınlar ile mesajlaşıp konuştuğunu, sadakatsiz olduğunu davalının evi ve çocukları ile ilgilenmediğini bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk Çağın'ın velâyetinin davacı anneye bırakılmasına, davacı ve ortak çocuk için ayrı ayrı 1.000,00'er TL tedbir ve devamında iştirak ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili 27.06.2018 tarihli karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının eş olma sorumluluklarını yerine getirmediğini, sürekli geçimsiz ve uygunsuz davranışlar sergilediğini, öfkesini kontrol edemediğini, agresif olduğunu, eşlerin beraber çıktıkları tatilde bile davacının kavga çıkardığını, davalı-karşı davacıya ilgi göstermediğini, "allah belanı versin " diyerek hakaret ettiğini, cinsel anlamda soğuk davrandığını, cinsel yükümlülüğünü yerine getirmediğini, çocuklarını babadan soğuttuğunu, sadece kendi annesi ve kardeşi ile görüştüğünü, kendi akrabaları ile dahi görüşmediğini erkeğin misafirlerini istemediğini, ailesi evlerine gelmek istediğinde "onlar gelirse evi terk ederim" dediğini ve geldiklerinde evi terk ettiğini bu sıkıntılar nedeni ile davalının psikolojik tedavi gördüğünü bu nedenlerle karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ailesi geldiğinde haklı bir sebep olmaksızın onlarla görüşmek istemeyip, evden gitmesi ve bu durumun süreklilik arz etmesi nedeniyle az kusurlu olduğu, erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddeti, aşırı kıskançlığı nedeniyle ağır kusurlu olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni gerekçesi ile boşanma yönünden her iki davanın kabulu ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile şahsi ilişki tesisine, 7.000,00 TL maddî tazminat, 7.000,00 TL manevî tazminat ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek kaydıyla velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ... için takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleşmesine mütakip 400,00 TL'ye çıkarılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde aylık 300,00 TL tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı kadın vekili; karşı davanın kabulü, nafaka miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf etmiştir.

2-Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğin ailesi ile görüşmediği,erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, çocukları ile ilgilenmediği erkeğin ağır kusurlu olduğu, İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "aşırı kıskançlık" vakıasının ispatlanmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat ile manevî tazminat miktarı, az olduğu, davacı-karşı davalı kadın ve ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı hakkaniyet ilkesine göre az olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacının kusur belirlemesine esas maddî vakıa ve davacı-karşı davalının kusur belirlemesine esas maddî vakıa, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin bu yönden düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, tarafların diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, asıl dava tarihi olan 09.05.2018 tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı ve ortak çocuk lehine ayrı ayrı aylık 500,00'er TL (tahsilde tekerrür olmayacak şekilde) tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek ;kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı kadın ve çocuklar yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.