Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2450 E. 2024/5812 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı ve daha önce hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılıp arttırılmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, çocuğun menfaatini gözeterek baba ile kişisel ilişki kurulmasına dair talebi reddetmesi ve nafakaları arttırması, usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/647 E., 2023/2176 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1063 E., 2023/122 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kurulması ve yoksulluk ile iştirak nafakalarının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki kurulması davasının reddine, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmadığını, bu kararın üzerinden 4 yıl geçtiğini, babanın öfke kontrolü ile ilgili bir takım tedaviler gördüğünü, şu an sağlıklı bir birey olduğunu belirterek davacı- karşı davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı -karşı davalı babanın uyuşturucu bağımlısı olduğunu, çocuğa ve anneye karşı saldırgan tavırları olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, aralarında ceza davaları olduğunu belirterek davacı -karşı davalı erkeğin davasının reddine, ortak çocuk için aylık 150,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.500,00 TL ye yükseltilmesine, davacı -karşı davalı kadın için 200,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, düzenlenen raporda çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının uygun olmayacağı yönünde rapor tanzim edildiği, davalı -karşı davacı tarafın dinlenen tanık beyanlarında da davacı- karşı davalının halen uyuşturucu kullandığı yönündeki beyanlarının göz önüne alındığı, ortak çocuğun menfaati gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkeğin çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması davasının reddine, davalı karşı davacı kadının davasının kısmen kabulü ile davalı- karşı davacı için Ankara 10. Aile Mahkemesinin 2013/1363 Esas 2014/1462 Karar sayılı ilamı ile verilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL daha arttırılarak 700,00 TL ye çıkartılmasına, yine aynı ilam ile ortak çocuk İnci Nisa için takdir edilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak kaydı ile aylık 550,00 TL daha arttırılarak 700,00 TL ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- karşı davalı erkek vekili; davasının reddi ve karşı davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı -karşı davacı kadın vekili; nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin asıl davadaki kararı ile karşı davadaki reddedilen kısım yönünden kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı- karşı davalının ve davalı- karşı davacı kadının da istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı- karşı davalının karşı davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili; kendi davalarının reddi ve karşı dava ile ilgili kesin olduğu gerekçesi ile verilen karar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmama kararının doğru olup olmadığı, davacı- karşı davalı yönünden karşı davada verilen kararın kesin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 323 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9/3, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 4/1-2 maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.