Logo

2. Hukuk Dairesi2024/245 E. 2024/8041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, kusur durumu, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, kadının ağır kusurlu olduğuna dair tespitlerin somut delillerle kanıtlandığı, erkeğin ortak evi terk kusurunun ise kesinleştiği, diğer itirazların da usule ve esasa uygun olduğu gözetilerek, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/667 E., 2023/1253 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/827 E., 2021/152 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, tarafların 3 yıldır aynı evin içinde iki yabancı olarak yaşadıklarını, daha sonra tarafların kendilerine ait evden, kiralık eve taşındıklarını, davalı erkeğin kirayı ödemeyeceğini beyan ederek evi terk ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; kadının zayıflama, aşırı temizlik ve spor takıntısı olduğunu, ihtiyacı olmadığı halde aşırı miktarda alışveriş yaptığını, yiyecek ve mutfak eşyası depoladığını, evde çıkan problemlerde sinir krizi geçirerek ağlayıp bayıldığını, kendine zarar verme tehditlerinde bulunduğunu, intihar etmeye kalkıştığını, kadına duygu durum bozukluğu tanısı konduğunu, kadının tedaviyi kabul etmediğini, müvekkilinin eşinin bu davranışları nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, kadının erkeğin yemeklerine sakinleştirici ilaç kattığını boşanma davası açıldıktan sonra öğrendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının takıntılı olduğu ve tedaviye yanaşmadığı, eşinin yemeğine sakinleştirici koyduğu, biriktirme alışkanlığının bulunduğu, davalı erkeğin ise 2013 yılında ortak haneyi terk ettiği, bu haliyle kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, çocuk Sevde İrem ergin olduğundan iştirak nafakası talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında, kadına yüklenen kusurlar somut görgüye dayalı tutarlı tanık anlatımları ve sunulan deliller ile kanıtlanmışsa da taraflar arasında son yaşanan olayda kadının erkeğin evden gitmesini istediği ve bunun üzerine erkeğin ortak evden ayrıldığının anlaşılmasına göre erkeğe ortak evi terk kusuru yüklenmesinin yerinde olmadığı, ancak erkeğin kusur yönünden istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle bu kusurun kesinleştiği, diğer istinaf itirazları yönünden de usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekili tarafından istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.