Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2471 E. 2024/2603 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'ileri olan maddi tazminatın miktarının tespiti ve kusur belirlemesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak yapılan yargılamada hükmedilen maddi tazminat miktarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek hükmedildiği, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3426 E., 2024/144 K.

KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminatın miktarı yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borcundan dolayı bir kısım taşınmazlarının ihale yolu ile satıldığını, taşınmazı devralan ...'nin taşınınmazı kızı olan davalı kadına devrettiğini, davalı kadının da kötü niyetli olarak taşınmazları üçüncü kişilere devrettiğini, müvekkilinin ortak haneye gelmesini istemediğini, tarafların 7 yıldır ayrı olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığını, başka kadınlarla birlikte yaşadığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evi terk ederek Antalya'da başka bir kadınla yaşamaya başladığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2021 tarihli, 2019/413 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, kadının kendisine ait taşınmazlarını geri vermeyerek muvazaalı satışla başkalarına satması sonucu aile düzeninin bozulduğunu iddia etmesine karşın kadının bu şekildeki kusurlu eyleminden dolayı yaşanan geçimsizliği ispata elverişli somut bir delil sunmadığı gibi dinlenen tanık beyanlarında da bu hususa yer verilmediği, erkeğin muvazaalı satış iddiası nedeniyle kanuni yollara başvurduğu, buna ilişkin dosya içine alınan Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/275 Esas 2019/604 Karar sayılı ve Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/405 Esas 2013/457 Karar sayılı dosyalarından muvazaalı satışın iptali ile taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, bu aşamada muvazaalı satışa ilişkin hukuki uyuşmazlığın hukuki yollarla çözülmüş olduğu ancak bu durumun kadının kusur durumu bakımından evlilikte yaşanan geçimsizliğe etkileri mevcut delillerle ispatlanamadığı, buna karşın kadının açtığı Burdur Aile Mahkemesinin 2013/631 Esas 2014/357 Karar sayılı dosyada erkeğin evi terk ederek gitmesi ve başka bir kadınla yaşaması karşısında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğuna karar verilerek kadın yararına önlem nafakasına hükmedildiği ve dinlenen tanık beyanlarına göre erkeğin fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla birlikte yaşadığı sabit görüldüğü, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu ve kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarını oluştuğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili reddedilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın vekili maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin18.11.2022 tarihli, 2021/1495 Esas, 2022/2554 Karar sayılı kararıyla; davalı davacı kadının, muvazaalı olarak ...'den temlik aldığı Burdur ili ... ilçesi ... köyü 3738 parsel numaralı davacı erkeğe ait taşınmazı, ... isimli kadına satış göstermek suretiyle temlik ederek eşinin güvenini sarstığı, Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/405 Esas ve 2013/457 Karar sayılı karar ve Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/257 Esas ve 2018/566 Karar sayılı dosya içeriklerinden sabit olduğu, buna karşılık, davacı-davalı erkeğin ise başka kadınla yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu, erkeğin boşanma davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşullarının oluştuğu, Mahkemece, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı, erkeğin istinaf itirazı bu sebebe münhasır olarak yerinde olduğu, ne var ki, kadının boşanma davasında verilen hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, erkeğin boşanma davası konusuz kaldığı, bu durumda erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ağır kusurlu olan erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkek dava açmakta haklı olduğundan lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmek suretiyle Mahkeme kararının düzeltilmesine karar verildiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin, kusur belirlemesi ile reddedilen boşanma davasına, kadın vekilinin ise tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, Burdur Aile Mahkemesinin 11.01.2021 tarih, 2019/413 Esas ve 2021/8 Karar sayılı kararının erkeğin reddedilen davası yönünden kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm tesisine, erkek tarafından açılan boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkek tarafından yapılan 469,95 TL yargılama giderinin kadından alınarak erkeğe verilmesine, erkek kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tariesi gereği hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yargılama gideri, vekâlet ücreti ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 02.11.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 100.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.