Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2546 E. 2025/1120 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin kadına kusur olarak yüklediği iletişim kayıtlarının, kadına ait olmadığı ve erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılması, ayrıca kadının uğradığı kişilik hakları ihlali ve maddi kaybının gözetilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2724 E., 2024/96 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerze(Sinop) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/101 E., 2023/383 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakasının toptan takdir edilmesi ve miktarı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, kadının adli yardım talebinin kabulü yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm; davacı-davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması neticesinde İlk Derece Mahkemesince erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının da kusuru bulunduğu ve tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının da kabulüne karar verilmiş bu karara karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulmuştur. Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davalı-davacı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince; erkeğin tanıkları Sevgi ve ...'nın kadının eski telefonundaki fotoğrafları ve ... isimli kişi ile mesajlaşmalarını gördüklerini beyan ettikleri, bu haliyle kadının ... sarsıcı davranışta bulunduğunun sabit olduğu gerekçesi ile bu vakıa kadına kusur olarak yüklenilmiş ise de, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2022/796 Soruşturma sayılı dosyasındaki (3. kişi) müşteki ... ve (davalı-davacı erkek) şüpheli Sezgin'in ifadelerinden ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın içeriğinden kadının mesajlaştığı iddia edilen kişinin kadının kız kardeşinin eşi ... olduğu, ...'in dava dışı başka bir kadınla yazıştığı, bu yazışmaların ve fotoğrafların kadının kız kardeşi tarafından kadının eski telefonuna mesaj olarak gönderildiği, bu mesajların kadına ait olmadığı, hal böyle olunca bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Erkeğin davasının kabulü koşulları ggerçekleşmemiştir. Bu itibarla erkeğin davasının reddi gerekirken, kadının da kusurlu olduğundan bahisle erkeğin davasının kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden davacı- davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm; davacı- davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Sezgin'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.