"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/106 E., 2023/1031 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/408 E., 2022/448 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiğini, müvekkili ile ortak çocuk arasında "...her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri saat 10.00 ile 18.00 arasında, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00 ile 15 Temmuz günü saat 18.00 arasında, dini bayramların 2.günü saat 10.00 ile 18.00 arasında, çocuğun 60.ayını doldurmasına müteakip her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri saat 10.00 ile 18.00 arasında, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası pazartesi günü saat 10.00 dan takip eden pazar günü saat 18.00 e kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00 ile 15 Temmuz günü saat 18.00 arasında, dini bayramların 2.günü saat 10.00 ile 3.günü saat 18.00 arasında..." olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğunu, müvekkilinin Mersin İlinde yaşadığını, şehirler arasındaki mesafe, ulaşım olanaklarının kısıtlı olması sebebiyle mağduriyet yaşadığını, çocuğuyla yeterince vakit geçiremediğini, çocuğuyla daha fazla vakit geçirmek istediğini ancak karşı tarafın Mahkeme kararını gerekçe göstererek bu talebi reddettiğini belirterek müvekkili ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişki sürelerinin genişletilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın boşanma davası öncesi ve sonrasında ortak çocuk ile yeteri kadar ilgilenmediğini, ortak çocuk ile verimli geçirmesi gereken zamanı müvekkili ile kavga ederek geçirmeyi tercih ettiğini, davacının iddialarının aksine müvekkilinin davacı ve ortak çocuğun görüşebilmesi için her türlü kolaylığı sağladığını, davacının negatif tutumları ve müvekkiline hakaretlerinin tarafların olgunca bir ilişki geliştirmelerini engellediğini, mevcut kişisel ilişki sürelerinin yeterli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma kararında belirtilen kişisel ilişki sürelerinin davacı babanın babalık duygularının tatmini ile beraber ortak çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimini sağlamaktan uzak olduğu, babasıyla daha fazla vakit geçirmesinin ve paylaşımda bulunmasının onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişimini sağlayacak olması cihetiyle üstün menfaatine uygun olacağı, erkek cinsiyetini haiz olan ortak çocuk için babasının rol model teşkil edeceğinin de açık olduğu, kişisel ilişkinin genişletilmek suretiyle yeniden düzenlenmesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun olacağı, yatılı kişisel ilişki halinde çocuğun menfaatinin zedeleneceğine yahut o süreçte davacı babanın çocuğun fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar vereceğine dair bir iddia ve iddiayı destekler mahiyette bir delilin varlığına tesadüf edilmediği, bunun yanında çocuğun eğitim çağında olması nedeniyle eğitime ara verilen sömestr tatilinde, Kasım ayı ara yıl tatilinde ve yaz tatilinde de çocuğun davacı baba ile vakit geçirmesinin çocuğun menfaatine olacağı, yine velâyet verilmeyen ebeveyn lehine tesis edilecek kişisel ilişkinin de velâyet hakkının gereği gibi kullanılmasını engelleyecek yahut zedeleyecek nitelikte olmaması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı baba ile ortak çocuk arasında; her ayın 1 inci ve 3 üncü hafta sonuna denk gelen cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan pazar günleri saat 18.00'e kadar, Dini Bayramların 2 nci günü saat 10.00'dan 3 üncü günü saat 18.00'e kadar, babalar gününde sabah saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, sömestr tatilinde ilk hafta pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 18.00'e kadar, Kasım ayı ara yıl tatilinde tatilin ilk günü olan cumartesi saat 10.00'dan ara tatilin son günü olan pazar günü akşam saat 18.00'e kadar ve yaz tatillerinde 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 30 Temmuz günü saat 18.00'e kadar olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, davalı annenin velâyet hakkına sahip olmasının gereği olarak ortak çocukla birlikte yaz mevsiminde yurt içi veya yurt dışı tatil planlama hakkı bulunmakla davalı annenin iş ve izin dönemleri gözetilerek "...her ayın 1. ve 3.hafta sonuna denk gelen Cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan pazar günleri saat 18.00'a kadar şeklinde belirlenen kişisel ilişkinin Ağustos aylarında uygulanmamasına..." karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın "kısmen kabulü" şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, çocuğun, bir ay içerisinde yalnızca dört gün babası ile görüşmesi son derece yetersiz iken, ağustos ayı süresince babasını hiç göremeyecek olması, çocuk ile baba arasında telafi edilemez bir kayıp olacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olan kısımlarının kaldırılmasını ve kararın itirazlarımız doğrultusunda düzeltilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısmen kabul edilen davada lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, davacı yanın iddialarının soyut ve gerçek dışı olduğu, "iddiaların ispatlanamadığı" nedeniyle direkt olarak davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerektiği, taraflar ayrı şehirlerde ikamet ettiklerinden ramazan ve kurban bayramları açısından da görüşme günlerinin ayrı ayrı düzenlenmesi daha sağlıklı olacağı, ortak çocuğun kurban bayramlarını müvekkil anne yanında, ramazan bayram günlerini ise davacı baba yanında geçirmesi yönünde hüküm kurulması gerektiği ileri sürülerek kabul edilen dava, kişisel ilişki süresi ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm tesis edilmesi ve kişisel ilişki süresinde ağustos ayı için yapılan düzenleme yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulünde kısmen şeklinde hüküm kurulması ve kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.