"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/574 E., 2023/902 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle, 16.07.2016 tarihinden beri evli olduklarını, ancak evlendikleri günden beri birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, ortak hayatın çekilmez hale geldiğini, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde,müvekkilinin hakaret ve şiddete uğradığını eşi tarafından aldatıldığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî, 120.000,00 TL manevî tazminat ve aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; davacının işi sebebiyle davalının kıskançlık yaptığı, bu nedenle geçimsizliğin olduğu, davacının akrabalarıyla görüşmesinde zorluk çıkardığı, davalının eşinden çok kendi ailesiyle görüşmeyi tercih ettiği, davalı tanıklarının anlatımlarına göre ise, davacının evlilik devam ederken hayatında üçüncü bir kişi olduğunu arkadaş ortamında söylediği, yine tanıklardan ....'nın davacıyla bu kişiyi el ele gördüğünü beyan ettiği, tarafların kusur durumları karşılaştırıldığında davacının daha ağır kusurlu olduğu, bulunduğu değerlendirilmekle davalı da boşanmayı kabul etttiğinden davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitireceği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartları oluştuğu belirtilerek; davalı kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, kadının, erkeğin ailesiyle görüşmek istemediğini belirterek kusur tespiti ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili ise erkeğin sadakatsiz olduğunu,başka kadınla yaşadığını belirterek kusur ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili kusur ve tazminatların miktarı; davacı erkek vekili kusur tespiti ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 23.02.2023 tarih 2022/9996 Esas 2023/756 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, 10.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun bulunmadığını belirterek; tazminatların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurarak davalı yararına kabul edilen tazminatların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesinin bozmanın amacına uygun olarak karar verip vermediği ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.