"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1396 E., 2023/1782 K.
DAVA TARİHİ : 28.07.2020 - Ek karar tarihi: 02.12.2022
KARAR :Bozmaya uyularak yeniden esas hakkında hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın için yoksulluk nafakası ile maddî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kusurlu hareketleri neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.06.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/81 Karar sayılı kararıyla; kadının sürekli telefon ile oynadığı, gece geç uyuyup sabah geç uyandığı, erkeğin sabah kahvaltısını kendi yapıp işe gittiği, kadının bir çok kez erkeğin telefonundaki mesajları alıp okuduğu, arama kayıtlarını incelediği, erkeğin ortak çocuk Elif'e zekat parası yollaması üzerine tartışma başlattığı ve taraflar arasında arbede meydana geldiği, arbede olayından sonra kadının sadece bir kez termosifondan gelen sıcak suyu yüksek fatura gelsin diyerek açık bıraktığı, erkeğin ise ortak çocuk Elif'e gönderilen zekat parası sonucu çıkan tartışma ve arbede esnasında dosyada mevcut hastane raporları ve tanık anlatımları ile sabit olduğu üzere kadını parmağından kırık oluşacak şekilde yaraladığı, yaralama olayından sonra kadının evi terk etmesi ve geri dönmek istemesi neticesinde erkeğin kadını ortak konuta almadığı, yaşanan yaralama olayından sonra kadının, erkeğin kendisini öldüreceğinden korkarak başka odada yatıp kapıyı da kilitlediği, bu duruma erkeğin yaralama eyleminin sebebiyet verdiği yönünde yapılan değerlendirmeler ile tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle tarafların maddîve manevi tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; kadın vekili tarafından ise kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.12.2021 tarihli ve 2021/1101 Esas, 2021/2401 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, az kusurlu bulunan kadın yararına maddîve manevi tazminat verilmesine ilişkin koşulların gerçekleştiğinden bahisle; kadının kusur belirlemesi ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm tesis etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, kadın yararına 35.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen davası, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden; kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 18.05.2022 tarihli ve 2022/1874 Esas, 2022/4736 Karar sayılı ilamıyla; kadının lokanta işlettiğinin anlaşıldığı, bu durumda kadının düzenli bir çalışmasının olup olmadığı, çalışıyor ise elde ettiği gelirin kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı yönünde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğundan bahisle kararın kısmen bozulmasına, tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddiyle bu yönlerden ise kararın kısmen onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarih ve 2022/1169 Esas, 2022/1966 Karar sayılı kararı ile; kadının halen düzenli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığına ilişkin yapılan araştırmanın sonucunda kadının düzenli ve sürekli olarak çalıştığı, asgari ücret düzeyinde geliri olduğu, gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, göz önüne alınarak kadın yararına 250,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, evlilik süresi gibi kriterler nazara alındığında kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata, sair hususlar kesinleştiğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün taraflara tebliğinden sonra kadın vekili tarafından karar temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tarafların iddia ve savunmalarının özeti yazılırken "kopyala-yapıştır" yöntemindeki hatalar neticesinde tarafların dayandıkları olguların ve taleplerinin yanlış yazıldığı, bu şekilde karar gerekçesinde hata yapıldığından bahisle hatalı gerekçenin düzeltilerek dosya kapsamına ve tarafların iddia ve savunmalarına uygun şekilde düzeltilmesine dair 02.12.2022 tarihli ek karar verilmiştir.
3.Dairemizin 04.05.2023 tarihli ve 2023/1637 Esas, 2023/2221 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2022 tarihli ek kararının incelemesinde; Dairemizin 18.05.2022 tarihli bozma ilamından sonra, Bölge Adliye Mahkemesince 19.10.2022 tarihinde verilen kararın "tarafların iddia ve savunmalarının özeti" başlığı altında erkek vekilinin dava dilekçesinde sürmüş olduğu iddialar ile kadın vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesine ilişkin iddia ve savunmalarının özetinin başka bir dosyadan "kopyala-yapıştır" yöntemine göre hazırlandığı, başlık altındaki kısımların farklı bir dosyadan sehven alındığı ve maddî hata yapıldığı gerekçesiyle 02.12.2022 tarihli ek karar ile gerekçeli kararda re'sen düzeltilme yapıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince 19.10.2022 tarihinde verilen kararla birlikte bu dosyadan el çekilmiş olup, verilen kararın kanun yolu denetiminin ancak temyiz incelemesiyle Yargıtayca yapılması gerektiği, Mahkemece verilen kararın taraflara tebliğinden ve kadın vekilinin temyiz dilekçesinden sonra dosyanın yeniden ele alınarak UYAP ek karar ekranından gerekçeli yeni karar ihdas etmesi usul ve kanuna aykırı olmuş, bu itibarla ek kararın kaldırılması gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli asıl kararının incelemesine gelince; Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemesince tarafların iddia ve savunmalarının özeti başlığı altında kaleme alınan dava, cevap ve karşı dava dilekçesinin özeti ile karar gerekçesi ve hüküm arasında çelişki yaratıldığı, gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğu, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda ki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının halen düzenli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığına ilişkin yapılan araştırmanın sonucunda kadının düzenli ve sürekli olarak çalıştığı, asgari ücret düzeyinde geliri olduğu, gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, göz önüne alınarak kadın yararına 250,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, evlilik süresi gibi kriterler nazara alındığında kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata, sair hususlar kesinleştiğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkil lehine hükmolunan maddî tazminat ve nafaka miktarlarının çok az olması ve manevî tazminat talebimizle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmaması nedeniyle tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarı ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı -karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı -karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı -karşı davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı -karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.