Logo

2. Hukuk Dairesi2024/278 E. 2024/6460 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen taşınmazın satış bedeli veya rayiç bedeli üzerinden hesaplanan alacağın miktarı konusunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1588 E., 2023/1734 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1302 E., 2022/354 K.

Taraflar arasındaki protokol nedeniyle alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesi'nin 2018/1179 Esas, 2018/1393 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı şekilde boşandıklarını, boşanma protokolünün 3.1 maddesi ve boşanma ilamının hüküm kısmının 6. Paragrafı gereği davalı adına kayıtlı Ankara ili, Çankaya İlçesi, ... Sokak No:16/4 adresindeki taşınmazın 800.000,00 TL’ye satılacağı ve kredi miktarı ve satış masrafları düşülüp ortaya çıkan miktarın yarısının müvekkile davalı tarafça ödeneceği, boşanmadan itibaren 365 gün içerisinde satılmadığı takdirde gayrimenkulün 365 inci gündeki rayici esas alınarak aynı şekilde kredi miktarı ve satış masrafları düşülerek ortaya çıkan miktarın yarısının davalı tarafça müvekkile ödeneceği hüküm altına alındığını, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'ye hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, söz konusu taşınmazın satılmaması halinde rayiç bedeli üzerinden müvekkilinin ödeme yapacağı konusunda anlaştıklarını, söz konusu taşınmazın belirtilen sürede satılamadığını, taşınmazın değerinin uzmanlarda tarafından belirlendiğini, kaldı ki rayiç bedelinin 234.683,63 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin uzmanlar tarafından belirlenen fiyat üzerinden gerekli kesintileri yaparak davacıya ödeme yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Ankara 11. Aile Mahkemesi kararında, söz konusu taşınmazın kararın kesinleşmesinden itibaren 365 gün içinde satılmaması halinde davalının davacıya bu taşınmaz sebebiyle 365 inci gündeki rayiç bedelden kalan kredi miktarı düşüldükten sonra kalan miktarın yarısını ödeyeceğine, şeklinde hüküm kurulduğu, kararın 23.09.2018 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından davacıya bu karar gereğince 224.386,72 TL kredi miktarı düşülerek 162.806,64 TL gönderildiği, davadaki uyuşmazlığın düşülen kredi miktarı olmayıp, davalı tarafça tespit edilen taşınmazın değerine itiraz edilmesi sebebi ile dava açıldığı, davalı tarafça taşınmazın değerinin 550.000 TL olarak belirlenip o miktar üzerinden davacıya havale yaptığı, ancak dava konusu taşınmazın boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 1 yılın sonundaki tarih olan 21/09/2019 tarihindeki değerinin 570.000 TL olduğu anlaşılmakla, davacının bu taşınmazdan 172.806,64 TL katılma alacağı talep edebileceği (570.000-224.386,72=345,613,28/2=172.806,64), davalının davacıya anlaşmalı boşanma davası sonucunda 162.806,64 TL gönderdiği anlaşılmakla davanın kabulü ile 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir" gerekçesi ile davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından hesaplanan, protokoldeki 800.000,00 TL'nin taban fiyat olarak kabul edilmesi gerektiğini, 287.806,64 TL katılma alacağının dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken hataya düşülerek 172.806,64 TL katılma alacağı üzerinden hüküm kurulduğunu, boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin protokolde, bahse konu gayrimenkule 800.000,00 TL değer biçilmesi ve satılmaması halinde boşanmadan sonraki 365. günkü rayicinden hesabın görülmesindeki amacın gayrimenkulün taban fiyatının 800.000,00 TL olarak belirlenmesi olduğunu belirterek alacak miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesine öne sürdüğü sebeplerle alacağın miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında alacak davası olup, uyuşmazlık alacağın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.