"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/991 E., 2024/49 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/439 E., 2023/139 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara Batı 2.Aile Mahkemesinin 2013/561 esas 2014/608 sayılı kararıyla boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, yatılı kişisel ilişki günlerinde çocuğun babası, babaannesi, dedesi ve amcası ile birlikte kaldığını, çocuğun kişisel ilişki günleri babasının yanından geldiğinde annesine, amcasının çocuğun üzerine çıkarak vücut bütünlüğüne yönelik fiziksel müdahalesinin olduğunu ve dedesi Kemal'in çocuğa tokat attığını söylediğinde annesinin Ankara CBS' na şikayette bulunduğunu, çocuk hakkında acil koruma kararı alındığını ve geçici olarak kurama alındığını, çocuğun durumu babasına söylediğinde babasının yalancı diyerek inanmadığını bildirerek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, Mahkeme aksi kanaatte ise kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın müvekkili hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu, 1 yıl önce davacının tekrar birleşmek istediğini söylediğini, kabul etmeyince önce nafaka artırım davası açtığını, sonra da müvekkilinin kardeşinin tarafların ortak çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle suç isnad edilmeye çalışıldığını, öncesinde de yine aynı suç isnadında bulunduğunu ancak Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturmalarda kardeşi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, çocuğun annesinin tesirinde olduğunu, beyanlarının ezberletilmiş olduğunu, annenin ihmali olduğu gerekçesiyle çocuğun yurda alındığını, davacı annenin çocuğu duygusal yönden ihmal ettiğini, müvekkilinin ilerleyen aşamada çocuğu ile daha sağlıklı görüşebilmek için ayrı bir eve taşınacağını tüm bu hususlar göz önüne alındığında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşandıkları, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verildiği ve çocuğun ayrılık sürecinden bu yana annesiyle birlikte yaşadığı ve o tarihten bu yana boşanma ilamında belirtilen şekilde babasıyla görüştüğü; davalının babası ve kardeşi hakkında başlatılan soruşturmalarda üzerine atılı suçlardan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacı annenin daha önce de yine aynı şekilde davalının kardeşinin ortak çocuğa cinsel istismar eyleminde bulunduğundan bahisle şikayeti üzerine davalının kardeşi hakkında soruşturma başlatıldığı ve kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davalı babanın yeniden evlendiği ve kardeşi ve babasıyla yaşadığı evden ayrıldığı, ortak çocukla baba arasındaki duygusal bağın korunması, sürdürülebilmesi ve yeniden sağlıklı bir baba-çocuk ilişki kurulabilmesi ve alınan sosyal inceleme raporu da gözönüne alınarak kişisel ilişkinin kaldırılması veya kısıtlanması halinde çocuğun menfaatinin zedeleneceği yönünde kanaat oluştuğundan davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılması veya kısıtlanması talebine yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; çocuğun Mahkemece bizzat dinlenmediğini, yatılı kişisel ilişkinin ortak çocuğun yüksek yararına da uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usuli işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya kısıtlanmasını gerektirecek şekilde davanın ispat edilemediği anlaşılmakla verilen kararda her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve yasaya uygun olan hükme karşı davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.