Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2832 E. 2024/3470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen boşanma kararında, boşanmaya ve fer'ilerine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalan hususların temyiz incelemesinin mümkün olmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/435 E., 2023/640 K.

KARAR : Bozma sonrası başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, şiddet uyguladığını, müşterek evdeki elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini iptal ettirerek müvekkilini ve çocukları soğuk ve karanlık evde bıraktığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasını, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının tamamen haksız beyanlarda bulunduğunu, boşanmayı istemediğini davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.06.2022 tarihli kararıyla, davacı kadın tarafından daha önce ret kararı sonuçlanan ve kesinleşen boşanma davasında ileri sürülen sebeplerin iş bu davada yeniden ileri sürülmesi önceki karar kesin hüküm teşkil ettiğinden mümkün olmadığı, davacı kadın tarafından iş bu boşanma davasında "daha önce ileri sürülmeyen davalı erkeğin kaçak olarak yaşadığı, davalı cezaevinden çıktıktan sonra tarafların bir daha biraraya gelmediğini, müşterek evin aboneliklerini iptal ettiğini ve kendisinin ve çocukların soğuk ve karanlık evde yaşamasına sebebiyet verdiğini" yeni vakıa olarak ileri sürmüş olup ileri sürülen yeni vakıalar yönünden yapılan incelemede dinlenen tanıklardan davacının annesinin ve apartmanın kapıcısının tanık anlatımlarının bu hususta netlik barındırmadığı, davacı tarafça abonelik kayıtlarına delil olarak dayanılmadığı anlaşılmakla söz konusu iddianın ispatlandığı hususunda yeterli kanaat oluşmadığından davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının yurt dışına kaçtığını beyan ettiğini, örgüt üyeliğinden kesilmiş cezasının olduğunu, evliliğin sadece kağıt üzerinde kaldığını, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili hükmün tamamı yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 11.07.2023 tarihli ilamında davacı kadının dava dilekçesinde, davalı erkeğin kaçak olarak yaşadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, davalının cezaevinden çıktıktan sonra tarafların bir daha biraraya gelmediğini, erkeğin müşterek evin aboneliklerini iptal ettiğini, kendisinin ve çocukların soğuk ve karanlık evde yaşamasına sebebiyet verdiğini ileri sürdüğünü, dava dilekçesinde bu vakıalara dayanıldığını, yapılan incelemede dinlenen tanıklardan davacının annesinin, kız kardeşinin ve apartman görevlisinin tanık anlatımlarının bu hususta netlik barındırdığını, aboneliklerin davalı erkek tarafından kapatıldığının anlaşıldığını belirterek, söz konusu iddianın ispatlandığı hususunda yeterli kanaate varıldığını bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğunu ve kadının dava açmakta haklı olduğunu belirterek boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin kaçak olarak yaşadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, davalının cezaevinden çıktıktan sonra tarafların bir daha biraraya gelmediğini, erkeğin müşterek evin aboneliklerini iptal ettiğini, kendisinin ve çocukların soğuk ve karanlık evde yaşamasına sebebiyet verdiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre kadın lehine tazminat ödenmesine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00'er TL tedbir ve 1.000,00 'er TL iştirak nafakasına ile kadın lehine 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın ve fer'îlerin kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyulan bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakaların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.