"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1505 E., 2023/1453 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/344 E., 2021/65 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili özetle: erkeğin aşağıladığını, fiziksel şiddette bulunduğunu, aşırı kıskançlık gösterdiğini, eve kilitleyerek dışarı çıkmasına engel olduğunu, evin perdelerini açtırmadığını, psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin işten çıktıktan sonra her gün önce kendi annesine gittiğini, evde konuşulanları annesine anlattığını, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, sürekli kadının telefonunu kontrol ettiğini, ailesinin etkisinde kaldığını, aldığı maaşın bir kısmını kendi ailesine verdiğini, kredi çekip çektiği parayı babasına verdiğini, ilgisiz davrandığını, tehdit etiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, kadının okumasına engel olmaya çalıştığını, zorla doğum kontrol hapı içirdiğini ve kayınvalidenin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL'de manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, kadının davasının reddi gerektiğini, kadının, eşine karşı kıskançlık gösterdiğini, umursamaz davrandığını, ilgisiz olduğunu, aile mahremine ait olan hususları kendi annesine anlattığını ve erkekten habersiz baba evine gidip dönmediğini belirterek kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 101.000,00 TL maddî ve 101.000,00 TL'de manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin perdeleri kapattığı, perdelerin açılmasına, kadının balkona çıkmasına müdahale ettiği, kadına "gerizekalı, hayvan, kapat çeneni, kes sesini, aptal" gibi kelimeler kullanarak hakaret ettiği, kadının Şanlıurfa iline okulu için gittiğinde ablası ile görüşmesinin erkek tarafından engellendiği, tarafların ayrı yaşamaya başladığı en son terk olayında da kadının "okula bırakıp gelmesini" beyan ettiği, bunun üzerine otobüs bileti alarak kadının ailesinin evine gittiği, asıl davada erkeğin, hakaret etmesi, kıskanç eylemleri ile evin perdelerine müdahalesi, ablası ile görüşmesini istemeyerek ailesi ile iletişimini kısıtlaması eylemleri ile ağır kusurlu olduğu, kadının ise; aile mahremiyetine önem vermeyerek kısa süreli evlililikte taraflar arasındaki özel hayatın kadın tarafından ailelerle paylaşılması az kusurlu olduğu gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, kadın yararına 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesine müteakip erkekten tahsiline, erkeğin yasal şartlar oluşmayan maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, erkeğin karşı boşanma davasının kabulü, tazminat (maddî-manevî) ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, nafaka (tedbir-yoksulluk), tazminatlar (maddî-manevî) ve miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki bilgi, belgeler ve dinlenen erkek tanık beyanlarından, aleyhine ileri sürülen vakıalardan dolayı kadının kusuru ispatlanamadığı, dolayısıyla boşanmaya yol açan olaylarda mahkemenin erkeğin kusuru ile ilgili kabulünde de yer alan vakıalardan dolayı erkek tam kusurlu olduğu erkek tanık sözlerinin bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak, duyuma dayalı izahlardan ibaret olduğu, bu itibarla erkeğin karşı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, erkeğin ekonomik durumu ile ilgili tanık beyanları, kişilik haklarına yapılan saldırı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşecek olması, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın yararına taktir edilen maddî- manevî tazminat ve yoksulluk nafaka miktarları az olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı kadın vekilinin, erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; ilgili bentlerin kaldırılmasına, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusurlu olmadığının tespitine, davalı karşı davacı erkeğin ispatlanamayan karşı boşanma davasının reddine, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle boşanmanın eki niteliğindeki maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacı kadına verilmesine, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla; kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (4721 sayılı Kanun m. 175). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Aynı Kanunun 176 ncı maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Somut olayda kadının boşanmaya sebep olan olaylardan daha ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş ise de tarafların ekonomik sosyal durumu, evlilik süresi, ortak çocuklarının olmaması, yaşları da dikkate alındığında kadın yararına 4721 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" kararı verilmesi hususu da tartışılıp değerlendirilerek buna göre yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.