"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1113 E., 2023/2110 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1023 E., 2021/349 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1990 yılında Şişli 2.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile boşandıklarını, 20.06.2002 tarihinde yeniden evlendiklerini, davalı kadının kusurları davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve müvekkilinin boşanma davası açtığını İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesinin 2013/878 Esas, 2014/627 Karar sayılı kararı ile davanın reddedildiğini, kararın 14.07.2016 tarihinde kesinleştiğini ve sonrasında tarafların bir araya gelmediklerini, müvekkilinin tekrar 01.02.2018 tarihinde yeniden boşanma davası açtığını Yalova Aile Mahkemesinin 2018/96 Esas, 2019/413 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkili tarafından İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesinin 2013/878 Esas, 2014/627 karar sayılı kararının kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl geçtiğini, tarafların bir araya gelmediklerini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; Yalova Aile Mahkemesinin 2018/96 Esas, 2014/627 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, kararın 29.05.2019 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden itibaren henüz 3 yılın geçmediğini, müvekkilinin ortak haneyi kendi isteği ile terk etmediğini, davacının müvekkilini kovduğunu, müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını, tarafların birlikte yaşamaya devam ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 130.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkek tarafından açılan İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 2013/878 Esas, 2014/627 Karar sayılı ilamında davacı erkeğin iddia ettiği maddî vakıaları ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği ve kararın 14.07.2016 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların evlilik birliğinin devamı için tekrar bir araya gelmediklerinin tanık beyanları ile de sabit olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliği devam ederken boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ölümle tehdit ettiği, evden kovduğu ve hakaretler ettiği, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 2013/878 Esas, 2014/627 Karar sayılı ilamında davacı erkeğin iddia ettiği maddî vakıaları ispatlayamadığı Yalova Aile Mahkemesinin 2018/96 Esas, 2014/627 Karar sayılı ilamında ise; erkek tarafından açılan boşanma davasının davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile reddine karar verildiği, erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davalarından önceki olaylar sebebiyle artık davalı kadına kusur yüklenemeceği, davalı kadına fiili ayrılık süresi içerisinde atfedilebilecek yeni bir kusur da ispatlanamadığına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının herhangi bir kusurunun ispat edilemediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına Yalova Aile Mahkemesi'nin 2016/733 Esas, 2017/633 Karar sayılı ilamı ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile mükerrer tahsil edilmemek üzere iş bu dava tarihinden (16.10.2019 ) itibaren başlamak üzere aylık 400,00 TL tedbir ve kesinleşmeden itibaren aynı miktar yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, reşit ortak çocuk ... için talep edilen tedbir-iştirak nafakasına ilişkin talebin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı erkek eşin tam kusurlu olduğunu, boşanma yönünde verilen kararın doğru olmadığını, kabul edilen nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve kadının ihtiyaçları dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkek eşin tespit edilen kusurlu davranışlarına göre manevî tazminatın az takdir edildiğini belirterek; manevî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.