Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2965 E. 2024/3870 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay’ın daha önce bozma kararı verdiği tazminat ve nafaka miktarlarının, bozmaya uyularak verilen kararda hukuka uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararının kapsamı, kesinleşen hükümler ve bozmaya uyularak karşı taraf lehine oluşan haklar gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi'nin bozmaya uygun karar verdiği ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/768 E., 2023/1042 K.

KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 160.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının ev işlerini yapmadığını, erkeğin ailesini istemediğini, onlarla görüşmediğini, erkeğin de ailesiyle görüşmesini istemediğini, sinirli davranışları olduğunu, hakaretler ettiğini, cinsel olarak soğuduğunu söyleyerek 3 yıldır yatakları ayırdığını, erkeğin ihtiyaçları karşılamasına ve bir evinin kirasını kadına vermesine rağmen kadının erkeğin cebinden habersiz para aldığını, sürekli "seni sevmiyorum, boşanmak istiyorum" diyerek evi terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin kadının çalışmasına engel olduğunu, az harçlık verdiğini, sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadının sadece erkeğin erkek kardeşi ile anlaşamadığını, bunun sebebinin de onun kadına fiziksel şiddet uygulaması olduğunu, kadının diğer aile fertleri ile arasının iyi olduğunu, tarafların çocuğu 1,5 yaşında iken kadının hamile kaldığını, erkeğin kadını kürtaj olmaya zorladığını, bu dönemde uygulanan psikolojik şiddet sebebiyle kadının düşük yaptığını, erkeğin eve geç geldiğini, erkeğin regl dönemindeyken cinsel ilişkiye girmek istemesi nedeniyle kadının cinsel ilişkiyi reddettiğini, 2015 yılında kadını dini olarak boşadığını, gece saatlerinde geldiğini, hafta sonlarını Akçakoca'da geçirdiğini, yazın da kadını ailesine bırakıp habersiz olarak tatile gittiğini, eşi ve çocuğu hastalandığında ilgilenmediğini, eşine ve çocuğuna ilgisiz ve soğuk davrandığını, bir defasında hastane ücretini vermediği için kadının erkeğin cebinden para aldığını ancak bunun sürekli olmadığını, 28.12.2019 günü çocuğun baba yanındayken hastalandığını, erkeğin çocuğu hastaneye götürmeyip sabah 07.30'da kadına bıraktığını ve kadından mal kaçırmak için arabayı sattığını ileri sürerek karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 3.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 400.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaret eden kadının az, eşinin çalışmasına izin vermeyen, birlikte sosyal ortamlarda vakit geçirmeyip sosyal şiddet uygulayan, eve geç gelip eşine ve çocuklarına zaman ayırmayan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlara ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, ortak çocuğun fiili ayrılık döneminde anne yanında bulunması ve uzman raporundaki görüş dikkate alındığında velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olduğu gerekçesi ile, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Mertcan'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 650,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasının ve 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin velâyet ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddinin gerektiğini, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir kusurun bulunmadığını ve erkeğin velâyet ve manevî tazminat talebinin kabulünün gerektiğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, erkeğin davasının reddinin gerektiğini, erkeğin fiziksel şiddet uygulaması ve kadını kürtaja zorlamasının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, erkeğin kadının düşük yapmasına sebebiyet verdiği iddiasının değerlendirilmediğini, kadının eşinden ayrı yatmasının sebebinin erkeğin kadını 2015 yılında dinen boşaması ve akabinde imam nikahı kıymaması olduğunu, erkeğin ekonomik durumunun iyi olduğunu ve fer'î miktarlarının az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden; davalı-davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 05.07.2023 tarih ve 2023/466 Esas, 2023/3754 Karar sayılı kararı ile davalı-davacı kadın vekilinin, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası miktarı ile ortak çocuk Mertcan yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, davalı- davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan ve davacı-davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen menfaatin ağırlığı, bu kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi de dikkate alınarak davalı- davacının maddî tazminat isteminin kısmen kabulü ile; kadın yararına 160.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına tazminat ve nafakaların hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği, nafaka ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı- davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.