Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2968 E. 2024/5283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin yeniden belirlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, uzman raporu ve küçüklerin yaşı ile gelişim evreleri gözetilerek, davalı babanın çocuklarla kişisel ilişki düzenlemesinin yeniden belirlenmesine dair hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/41 E., 2024/104 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/291 E., 2023/970 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların anlaşması üzerine, söz konusu kararda ortak çocukların velâyeti müvekkil anneye bırakıldığını ve ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlendiğini, kişisel ilişki süresinin boşanma gerçekleştiği tarihten bu zamana kadar davalı baba tarafından çeşitli şekillerde suistimal edilerek, çocukların kişisel gelişimini olumsuz etkileyecek seviyeye ulaştığını, davalı tarafın kendisine tanınan kişisel ilişki tesisi imkanını tamamen keyfi şekilde kullanarak çocukların günlük yaşantısını oldukça zorlaştırdığını, davalı tarafın, çocuklar ile kişisel ilişki saatlerini kimi zaman ailesinin yanında kimi zaman da birlikte olduğu kişinin yanında geçirmesinin de çocukları olumsuz olarak etkilediğini, çocukların davalı tarafta bulunduğu süre içinde, üst değişimi, banyo ve tuvalet gibi konularda sorun yaşadıklarını müvekkile birçok kez belirttiklerini, çocukların davalı tarafta kaldıkları sürede çocukların kişisel gelişimi olumsuz olarak etkilendiğini, ancak müvekkilinin, çocukların babaları ile olan iletişiminin kesilmemesi adına kişisel ilişki tesisinin azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaların aksine müvekkilinin gerek hafta içi Salı ve Çarşamba günleri gerekse yatılı olarak aldığı Cuma gününden Pazar gününe kadar ortak çocukların ve davacının yaşantısını aksine kolaylaştırma için çaba sarf etmekte olduğunu, davacının haksız olan iş bu davasının kabulünün mümkün olmadığını, davalı müvekkilinin, davacıya çocukları almadan önce ve çocukları bırakmadan önce kendisine bilgi verdiğini ancak davacının çocukları vermemek için çeşitli bahaneler söylediğini, müvekkilinin ailesiyle yaşadığı ortak konutta çocukları için ayrı çocuk odası ve oyun odası hazırladığını, çocuklarına boşanma sonrası psikolojik, fiziksel, kişisel gelişimi ve menfaatlerini düşünerek hareket ettiğini beyanla, davacının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 04.05.2023 tarihli uzman raporunda; "...çocukların babaları ile olan kişisel ilişki düzenlemesi nedeniyle anneleri ile hafta sonu tatili geçiremedikleri ayrıca, hafta içi iki gün 16.30-19.00 saatleri arasında baba ile kişisel ilişki kurulması nedeniyle Zeynep Doğa'nın kreşe devam etmesi, ...'nin ise yaşı nedeniyle yeni duruma uyum sağlayabilmesi ayrıca, kardeşlerin bir arada olması durumları hep birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile tarafların ortak çocukları arasındaki kişisel ilişkinin çocukların anneleri ile de hafta sonu geçirebilecek ve anne-baba ayrı yaşam düzenlerine uyumlarını sağlayabilecek şekilde haftada bir gün yatılı olacak şekilde (örneğin cuma akşamından cumartesi akşamına kadar ya da cumartesi sabahtan pazar sabahına kadar ), bayramlar ve okulların tatil günlerinde hem anne hem de baba ile yatılı kalabilecek şekilde, babalar gününde babaları ile anneler gününde anneleri ile kalabilecek şekilde düzenlenmesinin uygun olabileceği..." hususunun belirtildiği, düzenlenen uzman raporu bilimsel verilere uygun, denetlenebilir ve gerekçeli olmakla hükme esas alınarak, küçüklerin yaşı, bulundukları gelişim evresi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kabulü ile "...davalı baba ile küçükler arasında her ayın, 2.ve 4. cumartesi günü saat 09.00’dan pazar günü saat 17.00’a kadar, dini bayramların 2. günü saat 09.00’dan 3. günü saat 17.00’a kadar, ilk ve orta öğretim okullarının birer hafta olarak iki kez uygulanan ara tatillerden birinci ara tatilin başladığı cumartesi sabah saat 09.00'dan takip eden cuma akşamı 17:00'ye kadar, ilk ve orta öğretim okullarının yarıyıl tatilinin başladığı 1. haftası cumartesi günü saat 09.00'dan takip eden hafta cumartesi günü saat 17.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00’dan 30 Temmuz günü saat 17.00’a kadar, çift yıllarda çocukların doğum gününde saat 09.00'dan aynı gün saat 17.00'a kadar, her yıl babalar gününde saat 09.00 dan aynı gün saat 17.00'a kadar, tek yıllarda 31 Aralık saat 09.00' den 1 Ocak 17.00' a kadar, babanın çocuğu yanına almak sureti ile kişisel ilişki tesisine..." karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesini tekrarla İlk Derece Mahkemesince düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu, mevcut durumda bir değişiklik olmadığını, alınan raporun davalı lehine değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.