"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2025 E., 2023/2092 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1.Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/546 E., 2023/530 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -karşı davalı erkek dava dilekçesinde; davalının hakaret ettiği, küçük düşürdüğü, davacı hakkında şikayetlerde bulunduğu, davacıyı ortak konuta almadığı, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıkları gerekçeleri ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmaarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının kumar alışkanlığı olduğu, davacı-karşı davalının ortak konutu satmak istediği, sık sık evi terk ederek İstanbul'a gittiği, davalı-karşı davacı kadına ve çocuklarına bakmadığı, Sivas 1. Aile Mahkemesi 2016/145 Esas sayılı dosyası ile kadın ve ortak çocuklar yararına nafakaya hükmedildiği, davacının bu karar gereğini yerine getirmediği, kadının yardımlarla geçimini sağladığı gerekçeleri ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
Boşanmalarına, 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı -karşı davalı erkeğin üzerine düşen ispat külfetini sağlayamamış olması hususları dikkate alındığında davacı- karşı davalının asıl davadaki boşanma talebinin reddi gerektiği, erkeğin eşine ve müşterek çocuklara sürekli tehdit ve hakaret söylemlerinde bulunarak darp eylemlerinde bulunduğu, İstanbul'a çalışma bahanesiyle gidip uzun süre ortak konuta dönmediği, böylelikle fiili birlikteliği iradesiyle sonlandırdığı, eş ve ortak çocukların maddî ihtiyaçlarına kayıtsız kalıp eşinin sosyal yardım almasına ve kök ailesinin yardımlarına muhtaç bıraktığı, ortak çocuklara bir baba şefkati ile yaklaşmadığı, onlarla ilgilenmediği, kumar alışkanlığı nedeniyle kazancını çoğunu bu alışkanlıkta kaybettiği, makul ve mazur görülecek seviyenin üzerinde alkol alışkanlığının bulunduğu, uzun bir süre müşterek konuta gelmemesi akabinde Sivas iline dönmesi sonrasında yine borçları nedeniyle Sivas'taki aile konutunu satmak için eşiyle kavga ettiği, kadının bu nedenle aile konutu şerhi alma mecburiyetinde bıraktığı, kadına karşı her konuşma ortamında hakaret vari ya da onurunu kırıcı küçük düşürücü söylemlerde bulunduğu, böylelikle davacı- karşı davalının davalı- karşı davacıya yönelik fiziksel, sözel, duygusal, psikolojik ve ekonomik şiddetlerinin bulunduğu, mevcut eylemler karşısında evlilik birliğinin çekilmez hal alıp mevcut evliliğin devamının davalı -karşı davacıdan beklenemeyeceği, davacı- karşı davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya ödenmesine, 25.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur tespiti, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarları, nafakalara ÜFE artışı uygulanmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalının emekli olduğu adına kayıtlı davalı-karşı davacı ve ortak çocukların ikamet ettiği konutunun bulunduğu, davalı-karşı davacı kadının ise ev hanımı olup teyzesinin bakımın üstlenmesi nedeniyle bakım aylığı aldığı, Mahkemece hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka hükmünün anlaşılır olmadığı, bu nedenle yeniden hüküm tesisi gerektiği, tazminatların miktarının düşük olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen nafakalara dair istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminatların azlığına ilişkin istinaf başvuruları dışındaki tüm istinaf başvurularının esastan reddine, davacı-karşı davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen nafakalara dair istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminatların azlığına ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilamının ilgili bentlerinin kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesinin kararı ile hükmedilen tedbir nafakası tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile davalı-karşı davacı için dava tarihi 13.09.2021 tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile kararın kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aynı miktar yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davalı erkek vekili; kusur tespiti, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.