Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2977 E. 2024/8352 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babalık davasında, davalının babalığının tespiti ile birlikte nüfus bağı kurulmasına ve dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Babalığın tespiti ile nüfus bağının kendiliğinden kurulacağı ve iştirak nafakasına babalık hükmünün kesinleşmesinden itibaren hükmedilebileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/818 E., 2024/156 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/943 E., 2021/1154 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çocuğunun babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla doğum süreci ve hastane masrafları için 20.000,00 TL, doğum öncesi ve sonrası geçim giderleri için 15.000,00 TL ve gebelik ve doğumun getirdiği diğer masraflar için 15.000,00 TL'den oluşan toplam 50.000,00 TL maddî tazminatın tahsiline, 2.500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaptırılan DNA incelemesi sonucunda alınan Adli Tıp Raporu kapsamında davalının küçük ...'in babası olduğunun %99,99 oranında tespit edildiği, tanık beyanları ve davalının ikrarı kapsamında davalının, doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri karşılamadığı, davacıya maddî olarak destek olmadığının anlaşıldığı, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu dikkate alınarak doğum giderlerine karar verilmesi gerektiği, çocuğun evlilik dışı doğmuş olması nedeniyle velâyetinin davacı annede bulunduğu, velâyet kendisinde bulunmayan ebeveynin ortak çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğünün bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, babalığın tespitine, küçük ile baba arasında nüfus ve soybağının kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, 16.360,40 TL maddî tazminat karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili, katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile iştirak nafakası miktarının az olduğunıu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü ve 333 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri. Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı. Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dava, babalığın hükmen tespitine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile davacının babasının, davalı olduğunun tespitine ve bu şekilde davalı ile küçük arasında nüfus ve soybağı kurulmasına karar verilmiştir. Davalının, davacının babası olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken “nüfus bağı kurulmasına” da karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dava tarihinden babalık hükmünün kesinleşmesine kadar yani dava süresince çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedileceği, iştirak nafakasına ise ancak babalık hükmünün kesinleşmesinden itibaren hükmedileceği gözetilmeksizin dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi de hatalı olmuştur.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile tamyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “nüfus ve” ibaresinin tamamen çıkarılmasına, 3 numaralı bendinde yer alan “iştirak nafakasının” ibaresinden önce “tedbir nafakasının ve hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.