"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/499 E., 2024/53 K.
KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek dava dilekçesinde özetle; eşinin evde çok dağınık ve tertipsiz olduğunu, evi pislik içinde olduğunu, kadının gittiği yerler konusunda yalan cevaplarla kendisini aldattığını, gidip dönmediğini, 2016 yılı mart ayında kendisinin cezaevine düştüğünü ve kadının kendisini ziyarete dahi gelmediğini, kadının eve dönmesi için noterden ihtarname gönderdiğini, kadının gelmeyi kabul etmediğini, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliği süresince yapmış olduğu alışverişlerinden dolayı bir çok borcun altına girdiğini, bu borçları da kadının üzerine yaparak kendisinin kefil olduğunu ancak erkeğin bu borçları ödemediğini, borçların tümünü kadının üzerinde kaldığını ve kadının gündelik işlerde çalışarak bu ödemeleri karşılamaya çalıştığını, maddî ve manevî olarak yıprandığını, erkeğin evlilik birliğinin devamında cinsel saldırı suçundan cezaevine girdiğini, evlilik birliği kurulduğunda kadına bu suçlardan ve yargılamalardan bahsetmediğini, kadının durumu erkek cezaevine girdiğinde öğrendiğini, kadının eve geç geldiğini, başka kadınlarla görüştüğünü, tartışma sonrası müvekkilini ailesinin evine bıraktığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takipsiz bırakılan asıl davanın süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına, erkeğin başka kadınlarla birliktelik yaşayarak güven sarsıcı davranışlar sergilediği, eşini baba evine bırakarak onu terk ettiği, tarafların 6 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusur isnat edilemediği gerekçesiyle karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal koşulları oluşmakla kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden ; davalı- davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatları miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire’nin 17.05.2023 tarih ve 2022/11221 Esas, 2023/2451 Karar sayılı kararı ile erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
3. Davalı-davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairenin 12.10.2023 tarih ve 2023/6856 Esas, 2023/4712 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun’un da, bu Kanun'un temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması sonucunda verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gerekçesi ile karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay ilamı doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanmakla en azından eşinin desteğinden yoksun kalacağı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, bu kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarını ihlal etmesi, hakkaniyet ilkesi gereğince, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminta karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusuru olmayan erkek aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarın yüksek olduğunu ileri sürerek; kararın belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kararın bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 nci maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.