"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2023/2095 E., 2023/2156 K.
DAVA TÜRÜ: Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI: 2022/33 E., 2023/508 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, velayet, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri ile çocuk için hükmedilen nafakalar yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 14.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- karşı davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı- karşı davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Velâyet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 339 uncu maddesinin birinci fıkrası, 343 üncü maddenin birinci fıkrası ve 346 ıncı maddenin birinci fıkrası; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 4 üncü maddesinin (b) bendi) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 inci ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6 ıncı maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta 27.02.2022 tarihli alınan uzman raporunda ortak çocuğun baba yanında kalmak istediğini beyan ettiği, uzman tarafından da velayetin babaya verilmesinde bir engel bulunmadığı ancak nihai kararın anne ile de görüşülerek verilmesi gerektiği belirtilmiş, akabinde alınan 05.09.2022 tarihli raporda ortak çocuğun annenin eğitim hayatı sebebi ile baba yanında kaldığı, bu sebeple sadece anne ile görüşüldüğü ve davacı karşı davalı kadının, bir anneden beklenecek sağlıklı bir ebeveyn profili sergilediği; velayet konusunda gerekli motivasyonu taşıdığı; ortak çocuğa ilişkin gelecek tasarımlarının tutarlılık arz ettiği; sağlıklı ebeveyn tutumları açısından yeterli bilgi birikimi ve bilinç düzeyi ile müşterek çocuğa ihtiyaç duyacağı rehberliği yapacak kapasiteye sahip olduğu izlenimi edinilmekle birlikte anne ve çocukla yapılacak görüşmeler sonucunda bütünlüklü bir değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği önerilmiştir. Alınan raporlar velayet açısından hüküm kurmaya elverişli olmayıp, idrak çağında bulunan ortak çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınmak suretiyle 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyete inceleme yaptırılarak yeniden uzman raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek velayet hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının velayet yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuğun velayeti yönünden BOZULMASINA,
3.Davacı karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'dan alınıp, ...'a verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.