Logo

2. Hukuk Dairesi2024/30 E. 2024/6880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, delil durumu ve uygulanması gereken maddi hukuk kuralları doğru şekilde değerlendirilerek hüküm kurulduğu, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2334 E., 2023/2984 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/160 E., 2023/511 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1987 yılında evlendikleri, iki ortak çocukları bulunduğu, müvekkilinin ev hanımı olduğu, tarafların ilk yıllardan itibaren davalıdan kaynaklı sebeplerle evlilik birliğinde sürekli huzursuzluk ortamı oluştuğu, davalının işyerinden kaynaklı stresini sürekli olarak ev ortamına yansıttığı, ufak tartışmalarda dahi müvekkiline bağırdığı, hakaretler ederek sözlü şiddet uyguladığı, davalı tartışmalar ve kavgalardan sonra evi her defasında terk ettiği, davalının başka bir erkek ile ilişkisi olduğu yönünde ithamda bulunarak müvekkilini evden kovduğu, yaşanan bu son olaydan sonra evlilik birliğinin fiilen tamamen sona ermesine neden olduğu belirtilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kararın kesinleşmesini müteakip aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile kanuni vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin evliliği süresince eşine, evine ve çocuklarına bağlı, sadık bir eş ve baba olduğunu, karşı tarafın şiddet ve yaralanma iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu mesnetsiz davanın ve davayla birlikte yöneltilen bütün taleplerin reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine sürekli orospu çocuğu diyerek hakaret ettiği, en ufak tartışmalarda dahi bağırmak ve sürekli eşini eleştirmek suretiyle psikolojik baskı yaptığı, en son aralarında yaşandığı iddia edilen fiziksel şiddet olayından sonra eşini ve kızını öldürmekle tehdit ettiği ve tarafların fiilen uzun süredir ayrı yaşadıkları, tanıkların duyuma dayalı bilgileri ve eylemden sonra yeniden bir araya gelip birlikte yaşamaları sebebiyle affedilmiş yahut en azından hoşgörüyle karşılanmış olaylar ve davalı tanıklarının duyuma dayalı soyut beyanları kusur takdirinde esas alınmadığı, bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusursuz, erkeğin ise tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası isteminin kısmen kabulü ile; yargılama aşamasında hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 4.000,00 TL'ye çıkarılarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacı tarafın maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı tarafın manevî tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararın tamamı yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 389 uncu ve devamı maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.