"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1277 E., 2023/1820 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/453 E., 2023/394 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne, aile konutu şerhi konulması talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; aile konutu olarak kullanılan ... Mah. ... Sk. 6/1 Merkez Çankırı adresinde ve Çankırı ili, Merkez İlçesi, ... Mahallesi 532 Ada ve 479 parselde 8204/64269 arsa paylı mülkiyeti davalı eş ...'a ait konut niteliği haiz bağımsız bölümün, tapu kaydı üzerine davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine 1. sırada 210.000,00 TL değerinde ipotek tesis ettirildiğini, müvekkilinden böyle bir izin alınmadan anılan gayrimenkul üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ve noter ihtarnamesi ile davacının bu durumu öğrendiğini, davalı bankanın aile konutu olan taşınmazın değerinin tespiti esnasında taşınmazın aile konutu olduğundan bilgi sahibi olmasına rağmen ipotek tesisi için eşten rıza almadan kötüniyetli hareket ettiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu aile konutunun tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davacının muvafakatinin alındığını, davanın kötü niyetle açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış olup yargılama sırasında 23.03.2022 tarihinde vefat etmiştir. Mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2021 tarih, 2017/249 Esas, 2021/1190 Karar sayılı kararı ile hükme esas alınan raporlarda, söz konusu imzanın davacının elinden çıkmış olması mümkün ve muhtemel olduğu, biçimsel benzerlik gösterdiği kanaati bildirilmiş ise de, her iki raporda da imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği, bu hal ile de raporlarda kesin bir kanaat bildirilmediği, davacı tarafın muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar karşı davacı vekili davanın reddi, ispat yükünün üzerine yüklenmesi yönünden, davalı banka vekili yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2022 tarih 2022/177 Esas, 2022/1178 Karar sayılı kararı ile alınan raporlarda muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına net bir kanaat getirilemediği belirtilmekte olup buna göre üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak bilirkişi heyetinden, dava konusu belgedeki yazı ve imzanın davalının eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor alınması ve mevcut vakıalardaki eksiklik, belirsizlik veya çelişkinin giderilmesi için taraflardan delil göstermeleri de istenebileceğinden davalı banka tarafından ibraz edilen 21.08.2013 tarihli belgede yer alan tutanak tanığının da dinlenilmesi gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'ın vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edildiği,muvafakat belgesinde ismi geçen davalı banka çalışanı tutanak tanığının beyanın alındığı, beyanında aradan uzun süre geçmiş olması sebebiyle net olarak hatırlamadığını, evraktaki imza ve yazının kendisine ait olduğunu, muvafakat alındığında davacı ve davalı ...'ın gelip gelmediğini hatırlamadığını, normalde muvafakat alındığında eşlerin bizzat gelip imza attıklarını, eşlerin aynı anda gelme zorunluluklarının bulunmadığını, davacının bizzat gelip gelmediğini hatırlamadığını, imza alınırken mutlaka bir personelin bulunduğunu belirtmiş olduğu, kaldırma gerekçesinde belirtiline şekilde alınan bilirkişi raporunda muvafakat belgesindeki yazıların ve imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, bu halde davalı banka tarafından ipotek tesis edilirken davacının onayının alındığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacının ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne, davacının aile konutu şerhi konulması yönündeki talebinin ise, eşlerin tapu müdürlüğünden taşınmaza aile konutu şerhi başvurusunda bulunabileceklerinden, davacı tarafın aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebinin hukuki menfaat bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava yönünden taraf sıfatına haiz olmayan banka yararına vekâlet ücreti hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; ipotek kurulurken davacının muvafakatinin alındığını, kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, tanık beyanından eş muvafakatnamesinin huzurda alındığının anlaşıldığı, usulden ret kararı verilmesine rağmen lehe vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, aile konutu şerhi yönünden banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.