"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1510 E., 2023/1642 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/732 E., 2022/406 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının, iş ve aile hayatına sürekli müdahale ettiğini, tedaviye rağmen çocuklarının olmamasını kabullenemediğini ve hırçınlaştığını, annesinin hastalığında tedavisi boyunca kendisine destek olmadığını, sürekli ailesi ile kavga ettiğini, bayramlarda dahi ailesinin evine birlikte gidemediklerini, aşırı kıskanç olduğunu, lüks hayat sürmek istediğini, kendisine ve aile bireylerine hakaret ve küfür ettiğini, aşağıladığını, yaşadıkları hayat standartlarını kabul edemediğini, babasından mal talebinde bulunduğunu, kadının gençlik döneminde psikolojik tedavi gördüğünü ve psikolojik sorunları olduğunu, kadının iddialarını kabul etmediğini, tüm bu sorunlar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL düğün masraflarının tahsiline, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, erkeğin, müvekkiline ilgi göstermediğini, zaman ayırmadığını, sosyal yaşamlarının bulunmadığını, yalnız bıraktığını, evlilik süresince ailesinin etkisi ve yönlendirmesi altında kaldığını, erkeğin ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiklerini müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin ailesine hakaret ve küfür ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının ailesine yönelik küfür ve hakaretlerde bulunduğu, yeterince eşi ile ilgilenmediği ve ailesinin yanında eşine destek çıkmadığı, kadının ise kusurunun kanıtlanamadığı, boşanmaya sebbep olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının karşı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 21.500,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin asıl davasının reddine, maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili boşanma kararına itiraz etmediklerini beyanla; erkeğin asıl davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, kadının kısmen reddedilen tazminat talepleri için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin iddialarını ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamına uygun şekilde kabul edilen kusurların kadın tarafından ibraz edilen delillerle ispatlandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğundan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve kanuna her hangi bir aykırılık bulunmadığı, kadın hakkında ileri sürülen psikolojik rahatsızlık iddiasına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı ve soyut iddiadan ibaret olduğu dikkate alındığında, bu konuda rapor alınmamasında bir isabetsizlik görülmediği, düzenli bir işi ve geliri olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olan, boşanma yüzünden evlilikten beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, tarafların yaşı, kusur durumu, kusurun niteliği, paranın satın alma ve erkeğin ödeme gücü, ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın lehine hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının makul olduğu, boşanmanın fer'îsi olan maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen reddi sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; erkeğin asıl davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, kadının kısmen reddedilen tazminat talepleri için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin asıl davasının ispat edilip edilemediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.