Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3146 E. 2024/4023 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma kararına uyularak hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun hüküm kurulduğu ve tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde hukuk kurallarının doğru uygulandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2034 E., 2024/88 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, bağımsız konut temin etmediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, iftira attığını, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayalı kabul edilmediği takdirde ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına yasal faizi ile birlikte aylık 4.000,00 TL tedbir nafakası, 4.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte aylık 4.000,00 TL tedbir nafakası, 4.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminat, maddî taleplerine faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli, 2020/159 E., 2022/46 K. sayılı kararı ile erkeğin, ... isimli bir kadınla birlikte yaşadığı, bu kadından bir çocuğu olduğu, zina eyleminde bulunduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun anne yanında olması, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 09.00'dan Pazar günü saat 17.00'ye kadar, Dini bayramların ikinci günü saat 09.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar, babalar gününde saat 09.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar, sömestr tatillerinin ikinci haftası Pazartesi günü saat 09.00'dan Cumartesi günü saat 17.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 09.00'dan otuzuncu günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi, kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.Erkek tarafından 17.11.2020 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış olup İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan 16.02.2022 tarihli celse davanın takip edilmemesi nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi hükmü gereği işlemden kaldırılmasına ve kadın tarafından açılan iş bu dava dosyasından tefrikine karar verilmiştir.

V. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2022 tarihli ve 2022/705 E, 2022/683 K. sayılı kararı ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ve kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu, dava dilekçesinde tazminatlara, yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasına faiz uygulanması talebi olmasına rağmen bu talep ile ilgili karar verilmemesinin hatalı olduğu, kadın tarafından iştirak nafakasına artış talebinde bulunulmamasına rağmen taleple bağlı kalmayarak iştirak nafakasının ÜFE oranında artışına karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin, tazminatlara, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarına faiz uygulanmamasına, davalı erkeğin ise iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanması yönündeki istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen bu kısımlar yönünden kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, 1.500,00 TL iştirak nafakasına, işlemiş olan nafakaya muaccel olduğu ve borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, işlemiş olan nafakaya muaccel olduğu ve borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 75.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönünden, davalı erkek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.09.2023 tarihli kararı ile davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın yararına aylık 4000.00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faizi ile 200.000.00 TL maddî, 150.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek (asıl) temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek (asıl) temyiz dilekçesinde özetle; SGK'ya borcunun olduğunu, gelir durumunun dikkate alınmadığını belirterek tazminat ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 175 inci, 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.