Logo

2. Hukuk Dairesi2024/314 E. 2024/7507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ve kadının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile maddi-manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Zina eyleminin kadın tarafından sunulan delillerle sabit olması, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olması ve kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yerindeliği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1542 E., 2023/1692 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/742 E., 2022/278 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadın ile 12 ay beraber yaşamadıklarını, evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin çoğunlukla çalışmadığını, kadının parasını alkole harcadığını, küfür ettiğini, eski cinsel deneyimlerini anlatarak birlikte olduğu kadınlarla kıyasladığını, sadakatsiz olduğunu, intihar etmekle tehdit ettiğini belirterek öncelikle zina nedeni ile kabul edilmez ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, faizi ile 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ikameti İstanbul'dayken daha sonra Bartın iline geldikleri, kadının burada kendi ailesinin bulunduğu ... ilçesinde ikamet etmeye başladığı, davacı-karşı davalı erkeğin gemilerde çalışmak için uzun süreli olarak yurt dışına gittiği, tanıklar ... ve ...'nın erkeğin kadını kendi köyüne getirmek istediğini, kadının bunu kabul etmediğini belirttikleri, tanık ...'nın, erkeğin uzun süre yurtdışında kaldığı için kadının erkeğin köyünde annesinin yanında ya da bağımsız bir konutta yaşamasını önerdiği, ancak teklifinin kendi köyü olan ...'de kalması şeklinde olduğu, eşlerin oturulacak konutu birlikte seçecekleri, erkeğin gemilerde çalışıyor olması nedeniyle uzun süre ortak konutta kalmamasına karşılık kadının ...'ünde kalmasını istediği, bu halde kadının bu isteği kabul etmemesinin kendisine kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının erkeğin ayağı kırıldığında "keşke öbür yağın da kırılsaydı" dediği ancak dilekçeler aşamasında buna dair vakaya dayanılmadığı, diğer taraftan davalı karşı davacı kadının öncelikle zina nedeniyle boşanma talep ettiği, getirtilen otel kayıtlarına göre 28.11.2019 tarihinde davacı karşı davalı erkeğin Kadıköy ... Otel, 204 nolu odaya Özbekistan uyruklu bir kadın ile birlikte giriş yaptığı, aynı kadınla 29.11.2019 tarihinde saat 10:42'de çıkış kayıtlarının bulunduğu, yine önceye ilişkin de otel kayıtlarının bulunduğu ve zinaya delalet ettiği, yine tanık ...'ın erkeğin dini nikahlı olarak bir birlikteliğinin devam ettiğini beyan ettiği, zina bakımından hak düşürücü süre öngörülmekle birlikte davalı-karşı davacı kadının dilekçesinde dava açıldıktan sonra çevresindeki kişilerden erkeğin aldatma eylemlerine devam ettiğini öğrendiğini belirttiği, öğrenmeden sonra hak düşürücü sürenin geçtiğinin davacı-karşı davalı tarafından da iddia ve ispat edilmediği, otel kaydı tarihleri itibariyle 5 yıllık sürenin de karşı dava tarihi itibariyle geçmemiş olduğu, bu halde karşı davacı kadının özel boşanma nedenine dayalı davasının ispatlandığı ve süresinde ikame edildiği, erkeğin davası bakımından kadına yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı karşı davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile boşanmalarına, kadının ve erkeğin her ikisinin de emekli olduğu dosyaya alınan kayıtlarına göre her ikisinin motorlu taşıt kaydının bulunmadığı, kadının bir taşınmaz kaydının bulunduğu erkeğin taşınmaz kaydının bulunmadığı, erkeğin emekli maaşının daha fazla olduğu görülmekle birlikte, malvarlığı kayıtları itibariyle kadın bakımından boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olma şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davalı-karşı davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile kararın kesinleşmesinden itibaren işletilecek yasal faizi ile 18.000,00TL maddî, 14.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin davasının reddi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına yönelik ileri sürdüğü kusur iddialarını ispat edemediği, erkeğin kusurları yönünden ise zina eyleminin kadın tarafından ibraz edilen delillerle sübuta erdiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın zina sebebiyle kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı-karşı davalı erkek tam kusurlu olduğundan, kusursuz kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının fazla olmadığı, yerel mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verildiğinden, kendisini vekil ile temsil ettiren kadın lehine her iki dava yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleri ile davacı-karşı davalı erkek tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin davasının reddi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, zina nedeni ile kadının açtığı boşanma davasının kanıtlanıp kanıtlanmadığı, erkeğin boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalı-karşı davacı kadın yararına iki vekâlet ücreti verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.