"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1985 E., 2024/113 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/526 E., 2023/500 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiğini, davacı baba ile kişisel ilişki kurulduğunu ancak , dini bayramlar, resmi tatiller ve tatil günleri ile ilgili olarak düzenleme yapılmadığını,çocuğun 20 aylık olduğunu, davacının çocuğu ile daha çok vakit geçirmek istediğini belirterek davanın kabulü ile her hafta sonu veya her ayın üç hafta sonu cumartesi ve pazar günleri yatılı olarak, dini bayramlarda, resmi tatillerde, ara tatil ve yaz tatil günlerinde Mahkemece belirlenecek şekilde, hafta içi iletişim araçları ile görüntülü olarak Mahkemece belirlenecek gün ve saatlerde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; düzenlenen kişisel ilişki saatlerinin taraflarca karşılıklı uyum içinde esnetildiğini, çocuğun babasında yatılı kaldığını ancak davalının görüş günleri haricinde de çocukla görüşmek istediğini ve bu konuda davalıyı rahatsız ettiğini, bu nedenle davacı aleyhine koruma kararları alındığını, davacının öfke kontrolü olmadığını, bebeği ile hastaneden döndüğü bir gün evinin önünde beklemekte olan davacıyı görünce korkup arabadan inmeyince davalının içinde bebeğin de bulunduğu aracın camını patlattığını, tehditler savurduğunu, bu davranışları nedeniyle bebeğini davacıya yatılı vermek istemediğini, hafta sonları çalışmadığından bebeği ile vakit geçirdiğini, her hafta sonu çocukla kişisel ilişki talebini kabul etmediklerini, çocuk henüz telefonla görüntülü konuşabilecek yaşta olmadığından ve okula gitmediğinden iletişim araçları, resmi, ara ve yaz tatili günlerine yönelik talepleri kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişkinin her haftasonu olmayacak ve yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesine karar verilmesini istemiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararı tarihinde ortak çocuğun henüz 3 aylık bebek olduğunu, çocuğun şu an 2 yaşına geldiğini, çocuk arasında 6 ayı aşkın zamandır ara ara kesintiye uğrasa da düzenli olarak yatılı kişisel ilişki kurulduğu, dosya kapsamından çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı baba ile çocuk arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü akşam saat 18.00’de anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10.00'da anneden alınıp 3. günü saat 18.00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp 7. günü akşam saat 20.00'de anneye teslimi, sömestri tatilinin ilk pazartesi günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 20.00'de anneye teslimi, küçüğün doğum günlerinde ve yılbaşı tatillerinde tek yıllarda saat 10.00'da anneden alınıp aynı gün akşam saat 18.00'de anneye teslimi, babalar gününde saat 10.00'da anneden alınıp aynı gün akşam 20.00'de anneye teslimine, söz konusu kişisel ilişkinin tedbiren karar tarihinden itibaren yerine getirilmesine, babanın haftaiçi Salı ve Perşembe günleri her türlü iletişim vasıtası ile saat 18.00 ile 18.30 arasında arama hakkına sahip bulunmasına; çocuğun 5 yaşına girmesi ile birlikte her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü akşam saat 18.00’de anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10.00'da anneden alınıp 3. günü saat 18.00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp 30. günü akşam saat 20.00'de anneye teslimi, sömestri tatilinin ilk pazartesi günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 20.00'de anneye teslimi, küçüğün doğum günlerinde ve yılbaşı tatillerinde tek yıllarda saat 10.00'da anneden alınıp aynı gün akşam saat 18.00'de anneye teslimi, babalar gününde saat 10.00'da anneden alınıp aynı gün akşam 20.00'de anneye teslimi suretiyle kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebebleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının öfke kontrolünün bulunmadığını, davalının bu nedenle yatılı olarak kişisel ilişki istememesinin gayet doğal olduğunu, davacının amacının her istediğinde çocuğu görebilmek olduğunu, yaşı itibariyle 1 ay gibi bir süre kişisel ilişki kurulmasının kabul edilemeyeceğini, dini bayramların bölünmemesi adına dini bayramların ilk iki günü annede devamında ise babada kalması talebinde bulunduklarını, iletişim yönünden kurulan kişisel ilişkide annenin refakate zorlanmasının söz konusu olduğunu, çocuğun küçük olması nedeniyle tek başına iletişimi gerçekleştiremeyeceğini, alınan raporda da bu yönde bir görüş bildirilmediğini, karar kesinleşmeden kişisel ilişki kararının derhal uygulamaya karar verilmesinin haksız olduğunu belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dilekçesinde kademeli olarak kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin talebi olmadığı halde, ortak çocuğun 5 yaşına kadar ve sonrası için kademeli olacak şekilde davacı baba ile arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, davalı tarafın kişisel ilişkinin kademeli olarak düzenlenmesine yönelik istinaf itirazı bulunmadığından bu hususun eleştiri sebebi yapıldığı, henüz okul çağında olmayan ve iletişim araçları ile görüşebilecek yaşta olmayan ortak çocuk ile 5 yaşına girinceye kadar davalı baba arasında sömestr tatilinde kişisel ilişki düzenlenmesinin, ayrıca "babanın her hafta Salı ve Perşembe günleri her türlü iletişim vasıtası ile saat 18:00 ile 18:30 arasında arama hakkına sahip bulunması" şeklinde anneyi evde çocuğun yanında bulunmaya zorlayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesinin ve davacının talebi olmadığı halde talep aşılarak tek yıllardaki yılbaşı ve çocuğun doğum günleri ile babalar gününde kişisel ilişki düzenlenmesinin ve yine yeniden düzenlenen kişisel ilişki kararının dosya kapsamına göre kesinleşmesi beklenmeden tedbiren uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmadığı halde gerekçesi de açıklanmaksızın kararın hüküm fıkrasında "sözkonusu kişisel ilişkinin tedbiren karar tarihinden itibaren yerine getirilmesine" karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararın hüküm fıkrasının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocuk ile baba arasında; ortak çocuk 5 yaşına girinceye kadar ortak çocuğun her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü akşam saat 18.00’de anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10.00'da anneden alınıp 3. günü saat 18.00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp 7. günü akşam saat 20.00'de anneye teslimi suretiyle baba ile kişisel münasebet tesisine, ortak çocuğun 5 yaşına girmesi ile birlikte; ortak çocuğun her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü akşam saat 18.00’de anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10.00'da anneden alınıp 3. günü saat 18.00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp 30. günü akşam saat 20.00'de anneye teslimi, sömestr tatilinin ilk haftası pazartesi günü sabah saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 20.00'de anneye teslimi suretiyle baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sömestr tatilindeki kişisel ilişkinin kaldırılmasının haksız olduğunu, çocuğun kreşe gittiğini, iletişim yönünden kurulan kişisel ilişki yönünden ise çocuğun tabletinin olduğunu, davalının tableti çocuğa vermesi halinde kişisel ilişkinin kurulabileceğini, resmi tatilde kişisel ilişki talebinde bulunduklarını, yılbaşının resmi tatil olduğunu, bu nedenle kurulan ilişkinin kaldırılmasının haksız olduğunu, ayrıca takdir yetkisi ile çocuğun yararına olacak şekilde yılbaşı, babalar günü, doğum günü gibi günlerde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kişisel ilişkinin süreleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişki sürelerinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 323 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.