"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1921 E., 2022/1849 K.
DAVA TARİHİ :18.02.2024
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece feragat konusunda ek karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 17.11.2023 tarihli ek kararı ile; başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince ek karar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina sebebiyle 161 inci madde olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, haksız olarak talep edilen tüm maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakaları taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı uzun süredir başka bir kadınla, yeğeninin eşiyle, gayri resmi olarak karı-koca ilişkisi yaşadığı, bu birlikteliğinden iki tane çocuğunun dünyaya geldiği, bu durumun nüfus kayıtları ile tespit edildiği davalının davacıyı aldattığı hususunun sabit olduğu kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 25.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 12.12.2022 tarihli ve 2021/1921 E., 2022/1849 K. sayılı ilamı ile; erkeğin boşanma kararına yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından, Mahkeme kararının bu yönden kesinleştiğinin belirtildiği, boşanmaya sebebiyet veren zina şeklindeki kusurlu davranışları davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmasına rağmen Mahkemece yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun olmayan kararda, yazılı gerekçelerde bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle; erkeğin tüm, kadının sair yönlerden istinaf talebinin esastan reddine; davacı kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları ile manevî tazminata hükmedilmesi talebi yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin bu konudaki hüküm fıkralarının kaldırılarak yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle davacı kadın lehine 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. Davacı kadın vekili 27.07.2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir.
3.Dairenin 10.10.2023 tarih, 2023/1890 Esas, 2023/4627 Karar sayılı ilamıyla; erkeğin temyiz başvurusu sebebiyle kesinleşmeyen yönlerden davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda ek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine; davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4.Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararla; kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, boşanma davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve kusur yönünden yeniden hüküm kurulması gerektiğinden bahisle temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkil ile sözlü olarak konuşarak feragat etmesi halinde 150.000,00 TL vereceğini beyan ettiğini, müvekkilin de bu duruma inanarak davadan feragat ettiğini, davalı tarafın müvekkil ile olan anlaşmasına uymadığını, müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, aslında amacının davadan feragat olmadığını müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, ek kararın kaldırılması gerektiğini ve önceki karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davacının feragatinin sonuç doğurup doğurmayacağı, ek kararın yerinde olup olmadığı, kadının fer'î taleplerinin reddi nedeniyle erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği, irade sakatlığı hallerinin bulunup bulunmadığı, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 307 inci maddesi, 311 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.